YÖK'ün öğretmenlik çelişkisi
BU yıl eğitim fakültelerinde ortaöğretim alan öğretmeni yetiştiren kimya, fizik, matematik, tarih, coğrafya ve Türk dili ve edebiyatı öğretmenlikleri programlarına öğrenci alınmayacak. Kararın gerekçesi Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK tarafından yürütülen "ihtiyaç kadar öğretmen yetiştirme" projesi. Böylece bir işsizler ordusu haline gelen "atanamayan öğretmenlerin" sayısının artırılmaması amaçlanıyor. Bu nedenle de lbu programlara öğrenci alınmıyor. Toplam kontenjanları geçen yıl 3 bin 452 olan 113 program bu yıl "fiilen" kapatılmış oldu.
Bu karar ilk bakışta mantıklı görünüyor. Atayamayacağın öğretmeni yetiştirmeyeceksin. Ancak burada büyük bir çelişki var. O da fen edebiyat fakültelerinin bu alanlarından mezun olanlar formasyon eğitimi alarak öğretmenlik yapma hakkına sahip olacaklar. Üstelik bu fakültelerden 10 kat daha fazla mezun veriliyor.
Bu durumda öğretmen yetiştirmek için kurulan eğitim fakültelerindeki programları kapatıp, "araştırma ve bilim insanı yetiştirmek" amacıyla kurulan fen edebiyat fakülteleri mezunlarına "Siz öğretmenlik yapabilirsiniz" diyorsunuz. Bunun mantığını anlamak mümkün değil.
Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Özden de Eğitim Fakültesi Dekanlar Kurulu olarak bu çelişkiyi YÖK'e ilettiklerini ancak dikkate alınmadıklarını söylüyor: "Eğitim fakültelerinde alan öğretmenleri yetiştiriyoruz. Şimdi bu programlara öğrenci alınmıyor ama fen edebiyat fakültelerinde kimya, fizik, matematik bölümlerinden mezunları öğretmen yapıyorsunuz. Bu fakültelerin tercih edilmeme sorununu bu şekilde çözemezsiniz."
Özden'in de vurguladığı gibi eğer gelecek yıl da bu programlara öğrenci alınmazsa programlar yasal olarak kapanmış olacak. Bu programların kapanmaması için ek yerleştirme döneminde sınırlı sayıda öğrenci alımına izin verilmesi gerek.
ELEŞTİRİLEN BÖLÜMLER DURUYOR
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) "torpile yol açacağı" ve uygulanamaz olduğu gerekçesiyle eğitimcilerin tepkisini çeken ve aksaklıklarını defalarca bu köşede de dile getirdiğimiz okul müdürlerinin atama yönetmeliğini geri çekti. Bir taslak hazırlayarak, internet sitesinde öğretmenlerin ve sendikaların görüşlerine açtı. Taslakta eleştirilen "sözlü sınav" duruyor ve sınav komisyonlarında sendika temsilcileri yok. Rektör atamalarında olduğu gibi 3 tane adaydan birini valinin ataması bölümü en büyük değişiklik olarak çıkarılmış. Eğitim İş 4. No'lu Şube Başkanı Maksut Balmuk, "Yönetmeliğe makyaj yapılmış. Sözlü sınav gibi objektif olmayan ve 'Ben istediğimi atarım' felsefesi aynen korunuyor" diyor.
BU yıl eğitim fakültelerinde ortaöğretim alan öğretmeni yetiştiren kimya, fizik, matematik, tarih, coğrafya ve Türk dili ve edebiyatı öğretmenlikleri programlarına öğrenci alınmayacak. Kararın gerekçesi Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK tarafından yürütülen "ihtiyaç kadar öğretmen yetiştirme" projesi. Böylece bir işsizler ordusu haline gelen "atanamayan öğretmenlerin" sayısının artırılmaması amaçlanıyor. Bu nedenle de lbu programlara öğrenci alınmıyor. Toplam kontenjanları geçen yıl 3 bin 452 olan 113 program bu yıl "fiilen" kapatılmış oldu.
Bu karar ilk bakışta mantıklı görünüyor. Atayamayacağın öğretmeni yetiştirmeyeceksin. Ancak burada büyük bir çelişki var. O da fen edebiyat fakültelerinin bu alanlarından mezun olanlar formasyon eğitimi alarak öğretmenlik yapma hakkına sahip olacaklar. Üstelik bu fakültelerden 10 kat daha fazla mezun veriliyor.
Bu durumda öğretmen yetiştirmek için kurulan eğitim fakültelerindeki programları kapatıp, "araştırma ve bilim insanı yetiştirmek" amacıyla kurulan fen edebiyat fakülteleri mezunlarına "Siz öğretmenlik yapabilirsiniz" diyorsunuz. Bunun mantığını anlamak mümkün değil.
Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Özden de Eğitim Fakültesi Dekanlar Kurulu olarak bu çelişkiyi YÖK'e ilettiklerini ancak dikkate alınmadıklarını söylüyor: "Eğitim fakültelerinde alan öğretmenleri yetiştiriyoruz. Şimdi bu programlara öğrenci alınmıyor ama fen edebiyat fakültelerinde kimya, fizik, matematik bölümlerinden mezunları öğretmen yapıyorsunuz. Bu fakültelerin tercih edilmeme sorununu bu şekilde çözemezsiniz."
Özden'in de vurguladığı gibi eğer gelecek yıl da bu programlara öğrenci alınmazsa programlar yasal olarak kapanmış olacak. Bu programların kapanmaması için ek yerleştirme döneminde sınırlı sayıda öğrenci alımına izin verilmesi gerek.
ELEŞTİRİLEN BÖLÜMLER DURUYOR
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) "torpile yol açacağı" ve uygulanamaz olduğu gerekçesiyle eğitimcilerin tepkisini çeken ve aksaklıklarını defalarca bu köşede de dile getirdiğimiz okul müdürlerinin atama yönetmeliğini geri çekti. Bir taslak hazırlayarak, internet sitesinde öğretmenlerin ve sendikaların görüşlerine açtı. Taslakta eleştirilen "sözlü sınav" duruyor ve sınav komisyonlarında sendika temsilcileri yok. Rektör atamalarında olduğu gibi 3 tane adaydan birini valinin ataması bölümü en büyük değişiklik olarak çıkarılmış. Eğitim İş 4. No'lu Şube Başkanı Maksut Balmuk, "Yönetmeliğe makyaj yapılmış. Sözlü sınav gibi objektif olmayan ve 'Ben istediğimi atarım' felsefesi aynen korunuyor" diyor.
