Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

28/04/2012

Formasyon eğitiminde kim mağdur ediliyor?

GÜNLERDİR fen edebiyat fakülteleri öğrencileri YÖK'ün bu fakülte öğrencilerine öğretmen olma yolunu açan "pedagojik formasyon hakkı"nı kaldırması protesto ediyor. Bazı kesimler, YÖK'ün bu kararı Milli Eğitim Bakanlığı'nın isteğiyle "öğretmen fazlalığını eritmek" ve "yeni işsiz öğretmen kitleleri yaratmamak" için aldığını ifade ediyor. Durum gerçekten böyle mi, yoksa YÖK, "yapması gereken yasal düzenlemeyi" mi gerçekleştirdi?
YÖK, 5 Nisan'da pedagojik formasyon sertifika programlarının açılmaması dışında iki karar daha aldı. Uzaktan eğitim öğretmenlik programlarına öğrenci alınmasını durdurdu ve eğitim fakültelerinde de 3 program hariç tüm ikinci öğretim programlarını kapattı. Bu iki kararın nedeni "işsiz öğretmen kitlesinin azaltılmasına" yönelikti.
Aslında YÖK'ün formasyon eğitimini durdurması Danıştay'ın kararını uygulamaktı. Çünkü geçtiğimiz aralıkta Danıştay fen ve edebiyat fakültesi öğrencilerinin formasyon eğitimi almasını "eşitlik ilkesine aykırı" bularak, durdurdu. Gerekçesinde, "öğretmen yetiştirmek için kurulan eğitim fakülteleriyle fen edebiyat fakültelerinin aynı statüye geldiğini eğitim fakültesinde 5 yıl öğrenime karşılık diğerlerinin 4 yılın sonunda öğretmenlik hakkı aldığını, bunun da eşit olmadığını" belirtti. İşte YÖK bu kararı uyguladı.
Bu durumda fen edebiyat fakültesi öğrencileri mağdur ediliyor mu? Evet; ama nedeni "öğretmen olma haklarının ellerinden alınması" değil. Mağduriyete yol açan eğitim fakülteleriyle onları "eşit" tutan kararları alan YÖK yönetimleri. Çünkü fen edebiyat fakültelerinin kuruluş amacı hiçbir zaman öğretmen yetiştirmek değildi.
Bu fakülteler belli alanlarda ihtisas eğitimi vermek için kuruldu. Eğitim fakülteleri ise "öğretmen yetiştirmek" için kuruldu.
Milli Eğitim Temel Kanunu da öğretmenliği "özel bir ihtisas mesleği" olarak tanımlar. Buna rağmen yıllarca bu maddeye aykırı öğretmen atamaları yapıldı ve ücretli öğretmenlik uygulamasıyla da sürdürülüyor. ODTÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Öz-den'in vurguladığı gibi bazen öğretmen açığını gidermek için bu fakültelere verilen pedagojik formasyon eğitimi hak olarak algılanmaya başlandı. Eğitim fakültesi öğrencileri de bu tartışmada taraf olmak istemiyorlar ama şunu da soruyorlar: "Sertifikayla doktorluk ya da avukatlık yapılıyor mu? Eğer yapılamıyorsa neden öğretmenlik yapılıyor?"
İşte siyasi gerekçelerle ya da "Öğretmen açığını giderelim" denilerek geçici bulunan çözüm yolları, daha sonra değişik mağduriyetlerin oluşmasına yol açıyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp