Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

26/04/2012

Eğitim sistemi sıfırcı öğrenci yetiştiriyor

YGS'den 50 binin üzerinde öğrencinin sıfır alması üzerine sonuçlar hakkında yorum yapmayan Milli Eğitim Bakanlığı "bu sıfırcıların nereden çıktığını bulmak" için çalışma yapacakmış. Bu çalışmanın diğerlerine benzememesini dileyelim. Çünkü her üniversite sınavı sonrasında YÖK ve bakanlığın fen bilimleri, matematik testleri başta olmak üzere öğrencilerin başarısızlıklarının nedenleri üzerine çalışma başlattığı açıklanır. Ancak şu ana kadar sonuçlanan bir çalışmayı duymadım. Eğitimde "kaliteyi" önemsediğinin sürekli altını çizen Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in bu kez yapılacak çalışmanın sonuçlarını görmek isteyeceğini düşünüyorum.
Bu sıfırcıların nereden çıktığına gelince; onlar eğitim sistemindeki "kalitenin" ürünleri. Puanı hesaplanmadığı için "sıfırcı" kabul edilen 50 bin gençten söz ediyoruz ama YGS'nin ortaya çıkardığı daha da kötü bir tablo var. Bu sınavın alt barajı 140 puanı aşamayanların sayısı bu yıl 214 bini buldu. Geçen yıla göre 100 bin arttı. 2 yıl önce sayıları 84 bindi.
YGS'nin 140 puan barajını aşamamanın ne demek olduğunu biliyor musunuz? 160 soruda 16 net olmamasından söz ediyoruz. Bu da yüzde 10 başarı sağlayamamak demek. Bir öğrenci 40'ar soruluk Türkçe, matematik, fen ve sosyal bilimler olmak üzere her testten 4 soru yapsa bu barajı aşacak. Ama yapamıyor. İşte biz bu gençlerin liseden "nasıl mezun olabildiklerini" konuşmalıyız.
Ancak sistem öyle güzel işliyor ki; siz çocuğunuzu ilköğretim birinci sınıfa kaydettirdiğiniz anda neredeyse liseden de mezuniyeti garantileniyor. Çocuklara zorla sınıf geçiriliyor. İlköğretimin ilk üç sınıfında yazılı sınav olmadığı için sınıf geçip geçmeme kararını öğretmen veriyor. Sınıfta bırakmak isteyen öğretmene hem veli hem okul yönetimi isyan ediyor. Sonraki sınıflarda Şube Öğretmenler Kurulu kararlarıyla öğrenciler geçiriliyor.
Liseye gelince; 2.50 not ortalamasıyla öğrenci notu 1 olan dersi olsa bile sınıfta kalmıyor. Eskiden dil anlatım dersi zayıf olanlara tekrar yaptırırlardı, şimdi bu dersten "kalmış sayıyorlar". 9. sınıfta 3, diğerlerinde 2 zayıfı olanlar da üst sınıfa geçiyor. Ancak alttaki dersleriyle birlikte sorumlu ders sayısı 5'i aşarsa lisede sınıf tekrarı var. Okula başlayan çocuk, işte böyle mezun oluyor. Bir şey öğrenip öğrenmediği kimsenin umurunda değil.
Lise birinci sınıfta bugün heceleyerek okuyan öğrenciler olduğunu söylesem size... Üstelik onları bulmak için ülkenin doğusuna falan değil, İstanbul'da aralarında köklü devlet liselerinin de olduğu liselere gidebilirsiniz. Üstelik bu öğrencilerin ilköğretim diploma notları 4 ve üzerinde.
Ama biz ne zaman sınav sonuçları açıklansa "sıfırcıları" görüyor, ya öğrenciyi ya öğretmeni suçluyor, bir sonraki sınavın sonuçlarına kadar da bunları unutuyoruz. Asıl böylesine işleyen bir sistem varken, söze gerek var mı?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp