Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

26/01/2013

Tablet ve öğretmenler bakanlığı kaybettirdi

ÖMER Dinçer, yaklaşık 18 ay Milli Eğitim Bakanı olarak görev yapmasına rağmen hafızalarda "Eğitimcilerin tepkisini en fazla çeken bakan" olarak kalacak.
4+4+4 eğitim sistemine geçişin yarattığı kalabalık sınıflar, 5 yaş tartışmaları, norm kadro durumuna düşen öğretmenlerin mağduriyeti ve onlara tek seçenek olarak "alan değişikliği"nin sunulması, eşinin yanına gitmek isteyen öğretmene "ya işin ya eşin" dayatmalarının yanı sıra atama bekleyenlere yönelik "başka iş bulun", "yem bekleyen güvercinler gibiler" sözleri eğitimcilerin büyük tepkisini çekti. Eleştirilere karşı sert üslubu da tüm sendikalarla karşı karşıya gelmesine yol açtı. 4+4+4 eğitim sistemini öneren ve destekleyen sendikalar bile uygulamalardaki aksaklıkları dile getirerek, Dinçer'i sorunları çözememekle eleştirdi.
33 yıllık eğitimci ve 17 yıllık sendika yöneticisi Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'un deyimiyle eğitim tarihinde öğretmenler hiç bir bakana Dinçer'e olduğu gibi şiddetli tepki göstermedi. Koncuk, "Bugüne kadar öğretmenleri eğitimin bir parçası olarak değil de hasım olarak gören başka bir bakan daha görmedik. Öğretmenleri neredeyse düşman olarak gördü. Bugün sendika ayırımı yapılmadan tüm öğretmenler kendisine karşı" diyor.
Dinçer, göreve başladığında önce bakanlıkta yönetici kadrolarını azaltma gibi reformist uygulamalarıyla ve eğitimin sorunlarını dile getirmesiyle gündeme geldi. Eğitimi kesintili ama zorunlu 12 yıla çıkaran eğitim yasası da serbest kıyafet de onun döneminde başladı.
Neredeyse eğitimin tüm sorunlarını çözecekmiş gibi sunulmasına rağmen tablet bilgisayarlar, akıllı tahtalar yine bu dönemde pilot olarak da uygulanmaya kondu. Kısa bir süre devam etmiş olsa da "Süt Projesi" de Dinçer dönemi projelerinden.
Ancak reformist bazı uygulamalarına karşın hemen her konuda eğitimcilerle karşı karşıya geldi. Özellikle 4+4+4 eğitim yasasının doğurduğu sorunlara çözüm bulunamaması, tablet bilgisayarların Başbakan Erdoğan'ın söz verdiği gibi tüm illere dağıtılamaması, altyapı eksiklikleri ve öğretmenlerle yaşadığı sorunlar bakanlık koltuğunu kaybetmesine yol açtı.
Dinçer'in eğitimciler ve sivil toplum örgütleriyle yaşadığı sorunları kendisi de bir iletişim profesörü olan yeni Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı döneminde giderilmesi gerekiyor.
Öğretmenlerin acil çözüm istedikleri sorunları var. Şubat'ta özür grubu ve öğretmen ataması, 70 bine yakın norm kadro fazlası öğretmenin yaşadığı belirsizlik, alan değiştirenlerin yaşadığı sıkıntılar bunlar arasından ilk akla gelenler. Ancak yeni Bakan Avcı'nın öncelikle öğretmenlerin son dönemlerde kendilerini "itibarsızlaşmış" hissetmesine yol açan duygudan kurtarması ve onlara saygınlıklarını tekrar hissettirmesi gerekecek.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp