Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

25/06/2012

Sorularda eski yıllara dönüş işareti

BU yılın Lisans Yerleştirme Sınavları'nda (LYS) adaylara yöneltilen sorular gelecek yıldan itibaren sorularda nasıl bir değişim yaşanacağını gösterdi. Bu soruları iyi inceleyen ve değişimleri dikkate alan öğrenciler önümüzdeki yıldan itibaren değişecek soru tiplerinde başarılı olacaklar.
Değişimlerden birincisi soruların artık tamamen bilgiye dayanması ve soruyu çözebilmek için tek işlem yapmanın yeterli olmaması. Bu değişimin ilk örneklerini 1 Nisan'da yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda gördük. Özellikle geometride yer alan sorular adayların birkaç işlem yaptıktan sonra sonuca ulaşabildiği nitelikte oldu. LYS'lerde de kimya soruları başta olmak üzere yöneltilen sorular tek işlemle değil, birkaç işlem gerçekleştirildikten sonra çözülebildi. Tek işlemli soru tiplerine alışkın olan adaylar bu soruları çözerken zaman kaybetti. Ancak bundan sonraki sınavlarda da bu tür sorularla karşılaşmaya hazır olmak gerekiyor.
İkinci değişiklik ise hem YGS'nin Türkçe hem de özellikle LYS'nin edebiyat sorularında görüldü. Bu kez soruların metinleri uzadı. 144 kelimeyi bulan metinler okuma alışkanlığı kazandırılamamış gençleri çok zorladı. Ayrıca edebiyat soruları "romanların" yazarlarını değil, içeriklerini de bilmeyi gerektirdi. Bu nitelikteki sorularla "edebiyatı yakından takip eden öğrenci" arandı. Oysa sınavda başarılı olmaları için kısa sürede test çözme teknikleri konusunda uzmanlaşmaları istenen gençler "romanların karakterlerinin karşılaştırıldığı" bu soruları yanıtlayamadı. Bu nedenle de tıpkı YGS'nin Türkçe netlerindeki düşüş gibi, edebiyat netlerinde de düşüş olması şaşırtıcı olmayacak. Eğer ÖSYM, bu soru tipine geçecekse o zaman öğrencilere tanıdığı süreyi de gözden geçirmeli. Bir sorunun çözümü için YGS'de 1 dakika, LYS'de de 1.5 dakika verdiği öğrencilere daha uzun süre tanımalı.
Sınavların başka bir özelliği de 1999 yılında kaldırılan iki aşamalı sınava olan benzerliği. Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) olarak bilinen ikinci aşama sınavına benzer sorular yöneltilmesi önümüzdeki yıl sınava girecek öğrencilerin bu soru tiplerini bilmelerini gerektirecek.
ÖSYM'nin bu köşeden de defalarca yapılan "müfredat değişikliği" ile ilgili uyarıları dikkate aldığı görülüyor. Özellikle fizikte korkulanı yapmadı ve soruların tümünü yeni müfredattan hazırlamadı. Ancak araya sıkışmış yeni müfredat soruları özellikle dershaneye gitmemiş mezunları ve son sınıfları zorladı.

TABAN PUANLAR DÜŞECEK
Son iki yılın sınavları dikkate alındığında LYS ler bu yıl hem "bilgi ağırlıklı" hem de "çok işlemli ve uzun paragraflı" olması nedeniyle zordu. Bu, YGS'de olduğu gibi LYS'lerde de geçen yıla göre net çıkaran öğrenci sayısının azalacağı anlamına geliyor. Bunun etkisi programların taban puanlarının düşmesi olacak. Örneğin geçen yıl 60 net ile girilen bazı bölümlere bu yıl 50 netle de girilebilecek. Bu yıl katsayı eşitlemesiyle birlikte programların taban puanlarında da 15 puanlık bir düşüş olacak.
Öğretmenliklerde ikinci öğretim programlarının kapatılması özellikle öğretmenliklerde birinci öğretimin tercih edilmesine yol açacak. Katsayı eşitlenmesinden en zararlı çıkacak grup ise TS puanlarıyla sözel programları tercih edecek öğrenciler. Çünkü imam hatip liseleri başta olmak üzere meslek lisesi öğrencileri onlara rakip olacak. Bu öğrencilerin sayısal öğrencilerle yarışabilecek düzeyde matematik, fizik, kimya ve biyoloji bilgisi olmadığı için onlar en rahat sözel puanlarla öğrenci alan bazı öğretmenlikler ile iletişim, görsel sanatlar gibi programları tercih edecekler.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp