YÜKSEKÖĞRETİM Kurulu (YÖK), katsayıda eşitsizliği kaldırmaya çalışırken başka eşitsizlikler yaratıyor.
Danıştay’ın iptal ettiği maddelerden biri “ufak bir rötuşla” yeni düzenlemede yer aldı. Bu düzenleme öğretmen ve meslek lisesi mezunlarına “ek puan” verilmesi. 0.06 olan bu ek puan önceki gün 0.05 olarak düzenlendi. Bunun ne anlama geldiğine bakalım: “Eğer öğretmen ya da meslek lisesi mezunuysanız kendi alanınızda bir yükseköğrenim programını tercih ettiğinizde fazladan 25 puan kazanıyorsunuz.” Bir örnekle açıklayalım: Çocuğunuz genel lisede okuyor, bu yıl da üniversite sınavına girecek ve öğretmenliği tercih edecek. Karşısında öğretmen lisesi mezunu var. İkisinin sınav ve okul puanları
eşit, ancak öğretmen lisesi mezunu 25 puan fazla alacak ve o bölüme yerleşecek. Bir de bu yıl iptal edilmesi gereken sınavsız geçiş konusu var. Meslek lisesi mezunları meslek yüksekokullarına sınavsız
geçiş haklarını kullanarak girebilecekler, genel liseler ise sınavla. İşte yeni sınav sisteminde bu iki konu da eşitsizlikten başka bir şey değil.
Eşitsizlik aslında bununla da bitmiyor. “Bütün alanlar size açık” diyorsunuz. Aslında parası olana açık. Eşit ağırlık öğrencisinin sayısal tercihi ya da meslek liselinin alan dışı tercih yapabilmesi için görmediği derslerdeki açığını kapatmasının tek yolu var: Dershaneler. Onlar da ancak maddi gücü olan ailelerin çocuklarının gidebileceği adresler. İşte bu da eşitsizliğin ekonomik boyutu.
Bu arada YÖK’ü lise türlerini ortadan kaldıracak kararı vermekten vazgeçiren ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan oldu. AOBP’yi katsayıyı ortadan kaldırsın diye 500’den 200’e düşürmeye çalışan YÖK,
ortaöğretimde onarımı imkânsız bir hasar oluşturmamış oldu.