Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

17/12/2013

Zorunluluk yoksa 40 bin öğrenci de sınava gelmez

SONUÇLARI liselere geçişte kullanılacak olan ama aynı zamanda öğrencilerin bir üst sınıfa geçişinde de bir yazılının yerine sayılacak mazeret sınavları Türkiye'de okula devam etmeyen öğrencileri bir kez daha gündeme getirecek. Çünkü geçtiğimiz ay yapılan sınavlara 45 bin 984 öğrenci girmemişti. Bu hafta sonu yapılan "mazeret sınavları" bu çocuklar için düzenlendi. Ancak sınavlara katılım en azından İstanbul'da yüzde 10'da kaldı. Türkiye çapında da bu sayının farklı olmayacağı ortada.
Peki bu sınavlara girmeyen 40 bin çocuk kim?
"Anadolu ve fen lisesine gitmeyi de özel okula girmeyi de hedeflemeyenler" diye yapılan açıklamanın gerçekliği tartışılır. Çünkü bu sınavlar sadece bu okullar için yapılmıyor, aynı zamanda öğrencilerin yazılılarından biri olarak kabul edilecek ve ders geçme notunun oluşturulmasında kullanılacak. Yani bir üst sınıfa geçişte etkili olacak.
Bu seçeneği elediğimizde bu çocukların "devamsız öğrenciler" olduğu gerçeği ortaya çıkar.
Yani 40 bin çocuk 8. sınıfa kayıtlı görünüyor ancak okula gitmiyor.
Bu veri Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 2010-2011 öğretim yılındaki verileriyle de örtüşüyor. Çünkü 2010-2011 verilerine göre ilköğretimde 51 gün ve üzerinde devamsızlık yapan öğrenci sayısı, 171 bin 998'i kız öğrenci olmak üzere 334 bin 291. Bu rakamın 8 sınıfın tümünü kapsadığı düşünüldüğünde yaklaşık 40 bin rakamının da 8. sınıflardaki "devamsız öğrencileri" ifade edebileceğini söylemek yanlış olmaz.
Bu tabloya ise eğitimde var olan düzenlemeler yol açıyor.
"Devamsızlıktan sınıfta kalma" yok. Bu durumda çocukların okula gitmesi de önemini yitiriyor. 180 işgünü açık olan okullarda eğer öğrenci bırakın 20 günü 1 gün bile okula gelse ne ilkokulda ne de ortaokulda "devamsızlık gerekçesiyle" sınıfta kalmıyor.
İlköğretimde devamsızlıktan sınıfta kalma 2008 yılına kadar 20 günle sınırlıydı. Ancak aynı yıl yapılan düzenlemeyle kaldırıldı. 2012 yılında yapılan bir başka düzenlemeyle "çocukların okula devamını sağlamanın ailenin yükümlülüğünde" olduğu belirtildi.
Yine geçen yıl yapılan son düzenlemeye göre öğrenci nasıl ilkokulda devamsızlık yüzünden sınıfta kalmıyorsa aynı kural başarısı için de geçerli. İlkokulda bir çocuk başarısız olduğu gerekçesiyle sınıf tekrarı yapmıyor. Çocuk okula devam etmese de tüm notları kötü olsa da yani her koşulda bir üst sınıfa geçiyor.
Ortaokullar için geçen yıl yapılan düzenlemeye göre öğrenci okula yalnızca sınavlara girmek üzere gelse ve geçmek için yeterli notu alsa üst sınıfa geçer. Devamsızlığının bir önemi olmaz, yeter ki 5 üzerinden 2 not ortalamasını tuttursun.
İşte mazeret sınavlarına bile girmeyenler bu çocuklar.
Ulusal ve PISA gibi uluslararası sınavlardaki başarısızlığımızın nedenlerini bu "sınıf geçme" ve "devamsızlık" düzenlemelerinde aramak gerekiyor. Temel eğitimin ilk 4 sınıfında devamsızlık yapsa da başarsız olsa da bu çocuklar ilkokulu bitiriyor. Ortaokula geldiklerinde 5 üzerinden 2 tutturup mezun oluyor. Lisede ise 100 üzerinden 50 tutturan da diplomasını alıyor.
Sonra da en temel beceri ve yeterliliklere sahip olmayan, toplama çıkarma bile yapamayan bu çocukların nereden çıktığını mı merak ediyoruz?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp