Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

17/11/2014

Bizim gençler hayata 10 yıl geriden başlıyor

Çocuklarımıza gerçekten sorumluluk veriyor muyuz yoksa onları “pamuklara sarıp” sadece korumaya çalışarak mı büyütüyoruz?

Geçtiğimiz günlerde Bosch Türkiye CEO’su Steven Young ile buluştuğumuzda hem bu konuyu hem de gençlerin nasıl doğru bir CV hazırlayabileceklerini konuştuk. Young’un doğru ve dikkat çekici CV hazırlama ile ilgili verdiği “ipuçlarını” da başka bir yazıda paylaşacağım.

Young gençlere staj fırsatı veren Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Koza Programı’nın da planlayıcılarından. Hem YASED ile birlikte stajyerleri hem de Bosch’ta istihdam edilecek gençleri seçiyor. Gençlerle çalışmayı seviyor. Hatta kurumundaki tüm yöneticiler gibi onun da “Y kuşağından bir mentor”u var. O yüzden de özellikle üniversiteli gençleri iyi tanıyor.

ABD, Avrupa, Kanada, Avustralya gibi ülkelerin üniversite mezunu gençleri ile Türk gençleri arasında “10 yıllık bir fark” olduğunu söylüyor. Bizim çocuklar iş tecrübesi, sosyal ilişkileri, vizyonları açısından yurtdışındaki gençlere göre 10 yıl geriden hayata başlıyor.

Young’a göre bunun nedeni hem eğitim sisteminin sorgulamayan ve sadece sınavlarda “doğru şıkkı bulmak” üzere kurulu yapısı hem de ailenin aşırı koruyucu tavrı.

Young 10 yıllık farkın nasıl oluştuğunu da şöyle anlatıyor:

“Türkiye’de gençler üniversiteye gelene kadar hatta üniversitede bile çalışmıyor. Yurtdışındakiler ise çok erken yaşlarda part-time çalışmaya başlıyor. Ben Avustralya’da 12 yaşında çalışmaya başladım. Otomobil yıkadım, çim biçtim, 7/24 açık marketlerde çalıştım, hatta burada soyguna uğradım. Üniversiteye gelene kadar şirketimi bile kurmuştum. Bu yüzden yurtdışındakiler üniversiteye başladıklarında iş hayatını bir şekilde tanımış oluyor. Mezun olana kadar da çok yol alıyor ve birikim kazanıyorlar. Bu durum onlara sosyal farklılıkları ve çeşitlilikleri öğretiyor, becerilerini geliştiriyor, güvenlerini artırıyor, iletişimlerini güçlendiriyor, vizyon oluşturuyor. Ama çocukların herşeyi önüne koyarsanız kendilerine güvenleri gelişmiyor. Hata yapmalarına, sorgulayıcı olmalarına, erken yaşta part-time çalışmalarına izin vermeniz gerek.”

Young bu yüzden de gençlerin en azından staj yoluyla da olsa iş yaşamıyla bir an önce tanışmaları gerektiğini söylüyor.

Ancak stajyer alan şirketlerin sayıları sınırlı. Oysa iş başvurularında “tecrübe” arayan bu şirketlerin gençlere bu fırsatı vermeleri ve onları “işyerinde bir yük” gibi görmekten vazgeçmeleri, ailelerin ise çocuklarının sorumluluk almalarına izin vermesi gerekiyor. Eğitim sistemi ise “tek doğruyu bilen” gençleri yetiştirmek yerine sorgulamayı öğretmeli.

Aksi halde başka ülkelerin gençleri ile bizimkiler arasında “fark” kapatılamaz şekilde büyüyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp