Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

13/08/2012

Çocuğunuzu nasıl damgalatacaksınız?

Milli Eğitim Bakanlığı'nın çocuklarını bu yıl ilköğretim birinci sınıfa göndermek istemeyen aileler için şart koştuğu "Bedenen ya da zihnen gelişmemiştir" ibareli bir sağlık raporu istemesi, bu raporun nereden alınacağı konusunda karışıklık yarattı.
4+4+4 eğitim sistemine göre 30 Eylül 2012 tarihinde 66 ayını dolduran çocuklar zorunlu olarak ilköğretim birinci sınıfa başlayacak. Eski uygulamada çocuğunun okula başlamasını istemeyen aile dilekçe vererek bir yıl erteleme hakkına sahipken, bu yıl aynı durumdaki aile için tek seçenek var. O da çocuğunun okula başlamak için "zihnen ve bedenen gelişmediğini kanıtlayacak" bir sağlık raporu almak. İşte rahatsızlığın ilk aşaması burada ortaya çıkıyor. Bir annenin deyimiyle "Kim çocuğunu geri zekâlı anlamına gelecek şekilde damgalatmak ister?". Üstelik yetişkin yaşamında bu rapor çocuğunun karşısına engel olarak çıkmaz mı? Gerçekten çocuğun geleceğinde böyle bir raporun onun yaşamını nasıl etkileyeceğini şu anda söylemek mümkün değil.
Raporun nereden alınacağına ilişkin belirsizlik de dün Sağlık Bakanlığı'nın açıklamasıyla çözüldü. Bakanlık yaşça kayıt hakkını elde eden, ancak bedenen veya zihnen yeterince gelişmemiş olup okula uyum sağlayamayan 66 ay ve üzeri çocukların kasım ayı sonuna kadar "bedenen veya zihnen gelişmemiş" olduklarını gösteren tıbbi tanılı raporun çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları tarafından düzenlenmesinin uygun görüldüğünü açıkladı. Bu rapora göre de çocukların okul öncesi eğitime yönlendirilebileceğini ya da kayıtların bir yıl ertelenebileceği belirtildi. Rapor da kamu ve üniversiteye bağlı sağlık kurumlarında görev yapan çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları tarafından düzenlenecek. Yani aile hekimi ya da özel hastane raporları geçerli olmayacak.
Eğitimciler okula devamla ilgili neden öğretmenlerin değil de sağlık uzmanlarının karar vereceğini soruyor. Çünkü öğretmenler bir çocuğun okula başlayıp başlayamayacağı konusunda sağlık uzmanından daha fazla birikime sahipler. Üstelik de geçen yıla kadar ailenin kararı yeterliyken, bu yıl uygulamanın neden değiştiğini anlayamadıklarını söylüyorlar. Hem ailelerin hem de eğitimcilerin vurguladığı gibi kararın aslında aileye bırakılmasını istiyorlar ve "Bedensel ya da zihinsel olarak yetersiz" diye çocukların damgalanmaması gerektiğini vurguluyorlar.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp