Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

12/12/2011

'Çok şaşırdım benim için de sürprizdi'

Bu sözler YÖK'ün yeni ve en genç başkanı eski İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya'ya ait. Atanmasından 4 gün önce yazdığım gibi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül geçtiğimiz cumartesi akşamı Çetinsaya yı YÖK Başkanı olarak görevlendirdi. Dün akşam yeni YÖK Başkanı Çetinsaya'yla telefonda konuştuk. Henüz görev teslimi yapılmadığı için röportaj olarak kabul edilmesini istemediği bir görüşme oldu. Yeni görevinden dolayı heyecanlı. İyi niyetli ve projelerini taraflarla paylaşarak, yaşama geçirmekten yana.
Çetinsaya'ya "YÖK Başkanı olarak atanacağınızı duyduğumda şaşırdım, adınız hiç geçmiyordu. Siz başkan olacağınızı duyunca nasıl karşıladınız?" diye sordum. "Sizin gibi şaşırdım" diyen Çetinsaya, "Şaşırdım, hem de çok. Çünkü listelerde ne adım geçiyordu ne de ben YÖK Başkanlığı için adaydım. Üniversitemde de rektörlüğümün dolmasına daha bir yılım vardı. Kısaca YÖK Başkanlığı aklımda hiç yoktu" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ün kendisini Köşk e davet ettiğini ve o gün başkan olarak atanacağını öğrendiğini söyleyen Çetinsaya, "Benim ardımdan da siz öğrenip, yazdınız zaten. Bu durum son birkaç günde gelişen bir olaydı. Benim için de sürpriz olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu.
Çetinsaya bugün görevini Özcan'dan devralacak. Ardından da 103'ü devlet olmak üzere 165 üniversitenin idari ve mali açıdan bağlı olduğu bir kurumun başına geçecek. Önünde yeni bir YÖK Yasası nın hazırlanması duruyor. Gençliği en büyük avantajı. Bir başka avantajı da süresi fazla olmasa da rektörlüğü. Özcan göreve geldiğinde, hiç idari çalışmasının olmaması, bırakın rektörlüğü, bölüm başkanlığı bile yapmamış olması tepki çekmişti. Bu kez Çetinsaya'nın yeni kurulmuş, öğrencisi sınırlı sayıda da olsa bir üniversitenin rektörü olması, daha önce bölüm başkanlıkları yapması "idareci" kimliğiyle kabul görmesinde en önemli etkenlerden biri olacak.
Hazırlanan yeni yasa taslağında da "Biz yaptık, oldu", "İstediler, yaptık" anlayışı yerine üniversite rektörleri başta akademisyenler, öğrenciler ve sivil toplum kuruluşlarının da seslerini duyabilirse toplumun tüm kesimlerinin görüşlerini yansıtan çalışmaya imza atar.
YÖK'te en büyük eksikliklerden biri "vizyon" oluşturabilmekti. En basiti "Dünyanın en iyi üniversiteleri arasında neden Türk üniversitesi yok?" demek bir vizyon değildi. Bu listeye nasıl girileceğini bilmek ve ona göre yatırım planı hazırlamak vizyondur. Tıpkı dünya üniversitelerinin ilk sıralarındaki Çinliler gibi. Bir vizyonunuz varsa o listelere Türk üniversitelerini nasıl sokacağınızı da bilirsiniz.
İşte genç başkandan umutlu akademisyenlerin de en büyük beklentisi YÖK ün bir vizyon oluşturabilmesi.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp