Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

09/09/2010

ÖSYM yıpranmadan karar alınsaydı

“ÖSYM’nin iş yükü çok ağır.”
Dün YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın dile getirdiği bu sözleri en son 6 ay önce ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, HABERTÜRK’te yeni sınav sistemini anlatmak için yaptığımız röportajda söylemişti. Hatta daha fazlasını da eklemişti:
“Her yıl sınav sayısı giderek artıyor. Bu yıl sınav yapacağımız sayı 7.5 milyon kişiye ulaştı. Buna karşın kadro alamıyorum. Bakanlıklar arasında gidip geliyorum, YÖK’le konuşuyorum, Maliye’ye konuşuyorum, en son Başbakanlık’la görüşeceğim. Belki o zaman sorunu çözebilirim. Kuruma KPSS’yle adam almam isteniyor. Ben kabul etmiyorum. İki soru fazla çözeni buraya almanın doğru olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Güvenlikle ilgili bir kurumu deldiğiniz zaman sorun yaşanır...”
Gerçekten de son birkaç gündür dile getirildiği gibi bu kurumun amacı öğrenci adaylarını yükseköğretim kurumlarına yerleştirmek. Kurum, 1974 yılında Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÜSYM) adıyla kuruldu. 1981’de 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) bağlanarak “Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi” (ÖSYM) adını aldı. Yarımağan da kurulduğu günden bu yana bu kurumun başında.
ÖSYM, yaptığı sınavların niteliği nedeniyle eleştirildi. Ancak kurulduğu günden bu yana kurumun güvenirliği uluslararası kuruluşlar da dahil olmak üzere son KPSS olayına kadar hiç tartışılmadı. Bu yüzden de Tıpta Uzmanlık Sınavı’ndan Jandarma Okulu Giriş Sınavı’na, Maliye Bakanlığı’ndan Adalet Bakanlığı’na kadar tüm kurumlar, bunlar arasında öğretmenleri ve memurları seçmek için yapılan KPSS de dahil ÖSYM’nin çatısı altına girmek istedi.
Şimdi KPSS’de sorularının sızdırılmasıyla başlayan süreçte ilk olarak Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğretmen adaylarını bakanlığa bağlı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün yapacağı sınavla seçebileceğini yani sınavı ÖSYM’den alabileceğini dile getirdi. YÖK Başkanı Özcan da dün bu sınavı MEB’in yapabileceğini tekrarlarken, memur sınavları için ayrı bir kurumun yapılandırılacağından söz etti.
Aslında son bir yıldır ÖSYM’nin içinden gelen talep de bu yöndeydi. Kurumun ilk kuruluş işlevine yani öğrenci seçme ve yerleştirme amacına geri dönmesi gerektiği vurgulanıyordu. Bu yapılmıyorsa da kadro alınmasına izin verilmesi dile getiriliyordu. İki talebe de yanıt verilmedi. Şimdi güvenilir bir kurum tamamen yıprandıktan sonra yeniden yapılandırılmaya geçiliyor.

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp