İKİ gündür Türkiye Özel Okullar Birliği'nin "Yeni Eğitim Sistemi ve Dijital Eğitimde Öğretmenin Yeri ve Önemi" başlıklı sempozyumunda teknolojinin öğretmenin yerini alıp alamayacağı, geleceğin öğretmeninin hangi niteliklere sahip olması gerektiği ve eğitimde başarının teknolojik gelişme sonucunda sağlanıp sağlanamayacağı sorularının yanıtları aranıyor.
Bu sorulara en iyi yanıtlardan birini Öğretmen Akademisi Vakfı Başkanı Kayhan Karlı ABD'de son 5 yılda eğitimde en fazla sıçrama yapan Teksas'ta Leander Okul Bölgesi'nde uygulanan eğitim örneğini anlatarak verdi. Bu okulların başarısının altında 7 maddeden oluşan eğitim felsefesi yatıyor.
Bu maddelerden birincisi öğrencilerin hedef belirlemelerini içeriyor. Onların öğrenme hedeflerini tanımlamaları ve kendileri için anlamlandırmaları isteniyor. "Öğrenme için değerlendirme" başlığı altındaki ikinci maddede hem okul yönetimi hem de öğrenciler bu hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığını takip ediyorlar. Öğrencileri sınıf süreçlerinde bir aşama zorlamaya ve gerekirse müdahale etmeye yönelik stratejilerin hazırlanması üçüncü maddeyi oluştururken, dördüncü madde hedeflerle ilgili beklentilerin yükseltilmesi. Akran eğitimi olarak adlandırılan öğrenci işbirliğinin sağlanması ve öğrenme süreçlerine birbirleriyle etkileşimin de sağlanması beşinci maddenin içeriği. Öğrencilere hedef koydurarak kendi gelişmelerinde adım atmalarını sağlamak ile bu hedeflere ulaşıp ulaşmadıklarının ölçülmesi ve değerlendirilmesi de son iki maddeyi oluşturuyor.
Bu 7 maddelik plan doğrultusunda bölgenin 20 okulu ABD'de son 5 yıl içinde başarısını en yükseğe taşıyan okullar oluyor. Gördüğünüz gibi bu maddeler arasında teknoloji yok. Zaten eğitimde başarıyı yalnızca teknolojiye bağlayarak bunu başaran bir sistem de yok. Dünyanın en iyi teknolojilerini okullara donatsanız da eğer sizin bir eğitim felsefeniz ve bu felsefeyi benimseyen öğretmenleriniz ve öğrencileriniz olmadığı sürece başarıdan söz etmek de mümkün değil.
Tıpkı yine ABD'de bir başka bölgede 33 milyar dolarlık teknolojik yatırım yapılan örnekte olduğu gibi. Bu bölge de Arizona eyaletinde Kyrene okullar bölgesi.
Kyrene'de 2005'te halk oylamasıyla bölgenin tüm okullarına teknoloji yatırımı yapılmasına karar veriliyor. Teknoloji merkezli sınıflar kuruluyor, öğrenciler hem akıllı tahta hem de laptoplarla dersleri izlemeye başlıyor. Öğretmenin süreçten çıkarılarak, öğrencilerin kendi başlarına öğrenmelerini sağlamak olan sistemin üzerinden 8 yıl geçtikten sonra The Newyork Times bölgenin okullarının başarısını inceliyor. Büyük başarı beklentiyle gerçekleşen bu projede okulların sınav sonuçlarında bir değişiklik olmadığı ortaya çıkıyor. Hatta eyaletlerde öğrencilerin okuma ve matematik notlarında bir artış olmasına rağmen Kyrene'deki öğrencilerin başarılarında bir değişiklik olmuyor.
Kyrene'deki bu örneğin sonuçları da başarıyı sadece teknolojiye bağlayan anlayışı gösteriyor.