YÖK iki yıldır bir akademisyen üzerinde bir inatlaşmaya sahne oluyor. Bu akademisyen sadece Türkiye’deki üniversite camiasında tanınmıyor. Uluslararası alanda yaptığı çalışmalarla da iyi bilinen bir isim. Kamuoyunun da depremle ilgili yaptığı açıklamalarla yakından tanıdığı bu bilim adamı Profesör Celal Şengör.
Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) tarafından YÖK üyesi olarak atanan Şengör’ün üyeliği iki yıldır onaylanmıyor. Bu yüzden de iki yıldır YÖK Genel Kurulu bir kişi eksik olarak toplanıyor ve eksik kişiyle karar alıyor. Bu inatlaşmanın başlangıç tarihi iki yıl önce 24 Ocak’ta başladı. ÜAK, Şengör’ü üye olarak
seçti. YÖK, önce seçimi “tutanaklar eksik” diyerek, reddetti. Seçim ikinci kez yapıldı, Şengör tekrar seçildi. Bu kez YÖK, “Şengör özel iş yapıyor, ‘tam zamanlı öğretim üyeleri özel iş yapamazlar maddesine aykırı hareket ediyor” diyerek, üyeliğini tekrar onaylamadı ve profesör hakkında soruşturma açtı.
İşte bu soruşturma iki yıldır sürüyor.
Şengör, “Savunmamı yaptım YÖK’ün bana gönderdiği komisyon ‘Bu adamın suçu oluşmamıştır’ dedi. Hayatımda ticarete dayalı bir şey yapmadım” diyor.
Elbette YÖK ile Şengör arasındaki bu gerginliğin nedeni var: Yusuf Ziya Özcan Başkan seçildiğinde, Şengör’ün Özcan hakkında “Bırakın O’nu YÖK başkanı
asistan bile yapmam” sözlerini unutmamak gerekiyor. Özcan’ın da zaten bu sözleri iki yıldır unutamadığı ortada.
İşte bu soruşturma şayet 24 Ocak tarihine kadar sonuçlanmazsa zaman aşımına uğrayacak ve Şengör’ün YÖK üyesi olmasının önünde engel kalmayacak.
Aslında Şengör’ün YÖK üyeliğini önemsediğini düşünmüyorum.
Ancak asıl şaşırtan ÜAK’ın sessizliği.
Belki de onlar da 24 Ocak’ta YÖK’ün nasıl karar vereceğini bekliyorlar.