BUGÜNLERDE seslerini gerek giremedikleri Meclis kapısında diplomalarını yırtarak, gerekse gönderdikleri binlerce e-mail’le duyurmaya çalışan bir kitle var. Kendilerine “Ataması Yapılmayan Öğretmenler” diyorlar. Sayıları 350 binin üzerinde. Aralarında mezuniyetlerinin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen öğrencileriyle buluşamayan öğretmen adayları da bulunuyor.
Bu öğretmen adaylarının atanamama nedeni onların KPSS’de başarısız olmaları değil. Tersine aralarında o yılın KPSS şampiyonu olmasına rağmen ataması yapılmayanlar da var. Ancak bazı yıllar belli branşlarda hiç atama yapılmıyor ya da mezunların binde birinin atanması ancak mümkün olabiliyor. Örneğin geçtiğimiz gün ziyaretime gelen Almanca ve Fransızca öğretmenliği bölümünde okuyan öğrenciler, 1991-2010 yılları arasında yani 9 yıl içinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın yalnızca 20 Fransızca ve 50 Almanca öğretmeni atadığını anlatıyordu. Öğrenciler, “KPSS’de en yüksek notu alsak bile atanma şansımız olmuyor. Üstelik bu yıllar içinde bizlerin derslerine kimler girdi? Hangi bölümlerden mezun olan ücretli öğretmenler bizim derslerimizi öğrencilere anlattı“ diyordu. Durum böyle olunca da her yıl atanamayan öğretmen adaylarına binlercesi ekleniyor.
Oysa sayıları çoktan 70’i aşan eğitim fakültelerinin açılmasını durdurmak ve ihtiyaca göre bu fakültelere öğrenci almak nedense ne YÖK’ün ne de Milli Eğitim Bakanlığı’nın aklına geliyor. Üstelik de ilahiyat fakülteleri başta olmak üzere fen ve edebiyat fakülteleri mezunlarına da öğretmenlik hakkı verilmesiyle bu sayının katlanarak artırılması da bir başka çelişki.
Atanamayan öğretmen adayları ise okullarda öğretmen açığını, bakanlığın 130 bin, sendika ve sivil toplum örgütlerinin ise 200 bin olarak açıkladığına dikkat çekerek, bu açığın ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik uygulamalarıyla kapatılmaya çalışılmasına tepki gösteriyor. Bakanlığın bu ay içinde atama yapmasını isteyen atanamayan öğretmenler kurdukları platformla dünden itibaren gerçekleştirdikleri eylemlerle yaşadıkları soruna bir kez daha dikkat çekiyor. Atanamayan öğretmenler dün Van, Şanlıurfa, İstanbul ve İzmir’de “atama” istediklerini dile getiren eylem yaptı. Bugün birçok ilden gelenlerle Milli Eğitim Bakanlığı’na yürüyecek ve Bakan Nimet Çubukçu ile görüşmeye çalışacaklar. İstekleri öğrencileriyle onları buluşturacak formül bulunması ve seslerini duyacak birine ulaşabilmek.
