Bugün 17 ilde 3’ü ilköğretim olmak üzere 52 okulda pilot olarak uygulaması başlayacak FATİH Projesi’ni tüm dünya ilgiyle izliyor. Proje 17 milyon öğrencinin tablet bilgisayara kavuşturulmasını, 42 bin okula internet ve 620 binin üzerinde sınıfa altyapının sağlanmasını, tüm kitapların animasyonlar ve videolarla eiçeriklerinin oluştulmasını kapsıyor. Bu çapta bir proje henüz hiçbir ülkede gerçekleştirilmediği için nasıl yürüyeceği ve eğitimde hangi performansları çıkaracağı da merak ediliyor. Bilişim sektörü için ne kadar büyük bir pazar oluşturduğunu hatırlatmaya bile gerek yok. Benim değinmek istediğim ise bir süredir gözlemlediğim oluşmaya başlayan bir kanıya ilişkin. Bu proje eğitimde yaşanan tüm sorunlar bir çırpıda çözülecek “sihirli değnek” olarak algılanmaya başlandı.
Teknoloji eğitimde var olan şartları iyileştirmek ve verimi artırmak amacıyla kullanılır. Yani sorunları çözecek ana araç değil, eğitimi daha verimli kılabilecek yardımcı bir araçtır. Bu aracı kullanırken hedeflerinizin de net ortaya konulması gerekir. İyi içerikler hazırlandığı takdirde eşitsizliklerin giderilmesinde de etkisi olacaktır. Öğrenci ve öğretmenlerin birbiriyle iletişim kurmalarına olanak sağlayan uygulamasıyla da eğitimcilerin birbirleriyle deneyimlerini paylaştıkları bir platforma dönüşecektir.
Ancak beklentinin aksine teknolojinin eğitimde kullanılması ne okul terkleri, ne eğitimde kayıpları ortadan kaldırır. Eğitimciler, gelişmiş ülkelerde 1 dolar teknolojiye yatırım yapılıyorsa 1 dolar da öğretmene yatırım yapıldığını söylüyor. Bu nedenle öğretmene de teknolojiye yaptığınız kadar yatırımı gerçekleştirmezseniz kalitede değişen bir şey olmayacaktır. Teknoloji öğretmenin yerini almayacaktır.
Hatta teknoloji yaşama ve eğitime ne kadar çok girerse bizim de nitelikli eğitimcilere olan ihtiyacımız o kadar artacak. Bu projenin eğitimde performansı nasıl etkileyeceğini de ortaya koymak gerek. Bu konuda Türkiye’de yapılmış bir araştırma yok. Nasıl etki yapacağı bilinmiyor. Milli Eğitim Bakanlığı pilot eğitimin başladığı 52 okulda bu teknolojiyi kullanan öğrencileri yakından takip etmeye başlamalı ve sonra bunu sürdürmeli. Kazanımları kadar olumsuz yanları da raporlanmalı. Dijital teknolojinin yanlışlarından nasıl korunulacağı da araştırılmalı.
