Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

05/07/2014

Yüzde 8 hatalı bir otomobili satın alır mısınız?

Geçen yıl son kez yapılan SBS sonuçlarıyla gerçekleşen yerleştirmeleri iptal eden yargı, geçtiğimiz günlerde sonuçları ilk kez liselere geçişte kullanılacak TEOG sınavlarında 4 soruyu “hatalı” bularak yürütmeyi durdurma kararı verdi. MEB de bu karara karşı üst mahkemeye başvurdu. Şimdi yaklaşık 1.3 milyon öğrenci ve aileleri yargı kararını bekliyor. Mahkeme MEB’in itirazını reddederse öğrencilerin hem yerleştirme puanları hem de karnelerine yansıyan tüm notlar değişecek.

İptal edilen sorular geçtiğimiz kasım ayında yapılan Fen ve Teknoloji, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile İngilizce derslerini kapsıyor. Daha önce de 5 soru iptal edildiği için “hatalı soru” sayısı 9’a ulaşıyor. Bu durumda, her biri 20’şer sorudan oluşan 6 ders için hazırlanan toplam 120 sorunun yaklaşık yüzde 8’i “hatalı” oluyor.  

Hata oranının bu kadar yüksek çıkmasının nedeni bakanlıkta değişen ekipler olabilir mi?

Bu soruyu bakanlığı çok yakından tanıyan bir kaynağıma sordum ve işte anlattıkları:

“Bakanlıkta yeniden yapılandırma dönemine geçilince Sınav Hazırlama ve Test Geliştirme Birimi’nde görevden alınmalar oldu. Deneyimli arkadaşlar gitti. Eskiden 80-90 kişiden oluşan komisyonlar vardı, şu anda sayı 35’ler civarında. Eski ekip her yıl üniversite hocalarından soru hazırlama teknikleri eğitimi alıyordu. Bu ekipler branş öğretmenlerinden oluşuyordu. Önce öğretmenler tek başlarına kendi branşlarıyla ilgili soru hazırlıyor, sonra 4 kişilik komisyonlarda bu sorular tartışılıyordu. Ardından sorulara ölçme ve değerlendirme açısından başka bir ekip bakıyordu. Sonraki adımda üniversitelerden branşlara göre 2’şer akademisyen soruları inceliyor, ölçme değerlendirme uzmanları da soruya bu açıdan bakıyordu. En son da başka akademisyenler dil anlatım açısından soruların öğrencileri hataya sürükleyecek anlam bozuklukları taşıyıp taşımadığını inceliyordu. Bundan sonra da sorulara son şekli veriliyordu. Şimdi bu süreçlerde kopukluklar oluyor.”

Ölçme değerlendirme uzmanlarına göre sorulardaki yaklaşık yüzde 8 hata oranı çok yüksek. Yüzde 5’ten sonra sınav sorularında yapılan hataların “bilgisizlik ve dikkatsizlikten” kaynaklandığını söylüyorlar.

Biz bu hata oranını normal kabul edecek miyiz?

İsterseniz şöyle soralım:

Yüzde 8 hatalı üretilen bir otomobili satın alır mısınız?

Böyle bir hata oranı ölüme neden olur. 14 yaşındaki çocukların geleceği için hayati önem taşıyan sınavlardaki bu hata oranının bedelini kim ödeyecek?

Soruların hazırlanmasında hiçbir katkısı olmayan ve mağdur olan çocuklar mı yoksa hatalı soru hazırlayan “uzman”lar mı?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp