Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

05/07/2012

Dünya sıralamasındaki eğitimcilerin sitemi var

Son günlerde açıklanan uluslararası sıralamalar Türk üniversitelerinin saygınlığının ve tanınırlıklarının arttığını gösteriyor. Bu sıralamalardan biri de önceki gün açıklandı. İngiltere merkezli Quacquarelli Symonds (QS) üniversiteleri 29 ayrı alanda değerlendirdi ve buna göre de dünyanın en iyi 200 üniversitesini açıkladı. Sevindirici olan bu sıralamada ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi, İstanbul ve Bilkent olmak üzere 5 Türk üniversitesinin yer alması. Ancak bu sıralamada dikkat çeken "eğitim" başlığıyla da Türkiye'nin en iyiler arasında yer alması. Bugüne kadar sıralama sistemlerini yakından takip eden bir gazeteci olarak Türk üniversitelerinin özellikle mühendislikler ve temel bilimler alanındaki yayınlarıyla sıralamalarda yer aldığını gördüm. Ama bu kez Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin (ODTÜ) Eğitim Fakültesi akademisyenlerinin üretkenliği "eğitim" alanında da sıralamada Türkiye'nin yer almasını sağlıyor. 29 alanda yapılan ve Türkiye'nin de 15 alanda 5 üniversitesiyle bulunduğu sıralamada ODTÜ Eğitim Fakültesi 151-200 bandında yer aldı.
Ancak yaptıkları yayınlarla Türkiye'yi sıralamaya sokan Eğitim Fakültesi akademisyenlerinin başta Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK'e büyük sitemi var.
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Özden 88 kişilik akademik kadroya sahip fakültenin Türkiye'nin adının duyulmasını sağlamasına rağmen, ne MEB ne de YÖK tarafından dikkate bile alınmadığını anlatıyor:
"Bugüne kadar bu fakülteden bu kurumlardan resmi olarak görüş istenmiş değil. Bugüne kadar üzerinde çalışılan ve aralarında öğretmen yetiştirme ya da 4+4+4 eğitim sistemiyle ilgili olsun, görüşümüzü kurum olarak merak edip soran olmadı. Üstelik bu konularda yaptığımız uyarılar da ciddiye bile alınmadı. Tek eğitim fakültesi olarak Türkiye'yi sıralamaya sokan bir kurumuz ama bizim ilgili kurumlarımız eğitimle ilgili aldıkları kararlarda dikkate bile alınmıyor. Ne görüş soruluyor ne de görüşlerine değer veriliyor. Bu kararlarda esamimiz bile okunmuyor."
Özden'in de vurguladığı gibi Türkiye'den bir üniversite bile olsa eğitim alanında sıralamaya girmiş olmamız demek bu fakültelerde "eğitim" adına çalışmalar yapıldığını gösteriyor.
Bu ise bize eğitimle ilgili ülkenin geleceğine yönelik önemli kararlar verilirken, mutlaka başka ülkelerin akademisyenlerinin görüşlerine başvurmamız ya da onların modellerini dikkate almamızın şart olmadığını da gösteriyor. Çünkü bu ülkenin de "sözü dinlenecek" ve bilimsel araştırmalar yapan akademisyenleri var. Onlar da başka ülkelerinki kadar değer verilecek çalışmalar üretebiliyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp