Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

05/07/2010

YÖK, 1 oy alanı rektör adayı diye Köşk’e yolladı

Yükseköğretim Kurulu ’nun (YÖK) rektörlük seçimlerinde yürüttüğü mantığı anlamak mümkün değil. Geçtiğimiz gün Marmara Üniversitesi ’nin rektör adayları listesindeki çarpıklığı dile getirmiştim. Oyların çoğunluğunu alan ve birinci sıraya konan adayla arasında 180 oy farkı bulunan Prof. Dr. Necla Pur’un Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gönderilen listede nasıl ikinci sıraya düşürüldüğünü sormuştum.
Giresun Üniversitesi’nde YÖK’ün yaptığı, bunun yanında “pes” dedirtecek nitelikte. Bu kez YÖK, rektörlük seçimlerinde en fazla oy alan iki adayı elemekte sakınca görmediği gibi sadece 2 oy alan adayı listeye koyarak, “rektör adayı” diye Köşk’e gönderdi. Aslında oylardan birini bu aday kendisi için kullandığına göre “tek oy” alan adayı, Köşk’e göndermiş oldu. Bu adayın bir başka özelliği de “Türbana Özgürlük Bildirisi”ni imzalaması.
Giresun Üniversitesi’nde 18 Haziran’da rektör adayını belirlemek için 89 akademisyen oy kullandı. Seçimlerde Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar 31, Prof. Dr. Mustafa Türkmen 29, Prof. Dr. Aygün Attar 21, Prof. Dr. Ayhan Bölük 4, Prof. Dr. Yılmaz Can 2, Prof. Dr. Murat Teker 1 oy aldı.
YÖK ise Cumhurbaşkanı’na gönderdiği listede en fazla oy alan iki adayı, Bahar ve Türkmen’i listeden çıkardı. Yani oyların toplam yüzde 66’sını çöpe attı. Bunun yerine 21, 4 ve 2 oy alan 3 adaydan oluşan listesini hazırladı.
Görüldüğü gibi YÖK’ün üniversitelerde yapılan seçimlere saygılı olduğunu söylemek zor. Daha önceki seçimlerde de en çok oy alan adayların Köşk’e gönderilen listelere giremediklerini gördük. Aslında bu sorun bugüne özgü değil. Gücü kim eline geçirirse benzer şekilde davranıyor.
Benim hatırladığım örneklerden biri Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yaşanmıştı. Prof. Dr. Emin Alıcı’nın rektör olmasını önlemek için tek oy alan aday yani kendi kendini oylayan aday Köşk’e gönderilmişti. Diğer adayların istifasıyla YÖK, Alıcı’nın adını listeye koymak zorunda kalmıştı. Her üniversitede adayların Dokuz Eylül’deki tavrı göstermesini bekleyecek değiliz. Önemli olan sistemin işliyor olması. Bir oylama yapılıyorsa buna saygılı olmak gerekir. En başta da saygı göstermesi gereken kurum YÖK’tür. Aksi halde ortada ne savunulacak kurum ne de yasa kalır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp