Geçen yıl kaldırılan Ortaöğretim Kurumları Yerleştirme Sınavı kısa adı ile OKS, bir sıralama dolayısı ile bir eleme sınavıydı. Çünkü sınav sonuçları başta Anadolu ve Fen Liseleri olmak üzere sınavla öğrenci alan okullara yerleştirmede kullanılıyordu. Neden kaldırıldığını dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Tost yiyip, test çözen kuşak yetiştiriyor" sözleri ile açıklamıştı. Yerine de başarının ölçüleceğini söylediği ve 3 yıl yapılan SBS'leri getirdi.

Ancak bu sınavlar da OKS gibi yerleştirmeyi gerçekleştirebilmek için yapılan eleme sınavlarından başka bir şey değildir. Sonuçlar da bunu gösteriyor zaten. Geçen yıl 7. sınıflarda tam doğru yapan öğrencilerin sayısı 61 iken bu yıl sayı 17 oldu. 6. sınıflarda ise geçen yıl 829 öğrenci tüm sorulara doğru yanıt verdi, bu yıl 8 kişi. Doğru yapanların sayısı geçen yıla göre 865 azaldı. Azalması da gerekiyordu çünkü yerleştirmenin yapılabilmesi için öğrencilerin elenmesi şarttı ve elendiler. SBS bir eleme sınavı olduğuna ve sonuçları yerleştirilmede kullanıldığına göre OKS'nin kaldırılmasının mantığı neydi? Bugün aileler ve çocukları bir kez yerine 3 kez sınav stresini yaşıyor, üstelik bu stres ilköğretim 4. sınıfa kadar indi.

Tek bir sınav ve tek bir strese aileler de öğrenciler de çoktan razı. SBS'ler de o zaman yarış olmaktan çıkar ve başarının ölçüldüğü sınavlar haline gelir.

Üstelik yerleştirme puanı oluşturulmasında hesaplama yöntemi ile tartışmaya açık başka bir faktör daha var: Yılsonu Başarı Puanı (YBP). Okulların istedikleri gibi şişirebilecekleri şekilde suistimale açık. Çocuğunuz SBS'de ne kadar başarılı olursa olsun, YBP ile puan kaybedebiliyor. Tam tersi de olabiliyor.

SBS birincilerinin yarısı işte bu 500 tam puan alamadı. Bu çocuklar okul puanları ile tam puanı kaçırdılar. Bu öğrencilere yapılan adaletsizlik değil midir?