MİLLİ Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in dün sabah "Üniversite sınavlarının yılda bir kez yapılması gerilim yaratıyor, YGS'nin yılda birkaç kez yapılmasını düşünüyoruz" açıklamasına sosyal medyada ilk gelen yorumlardan biriydi "Eğitim sistemi aynı Survivor gibi" sözleri. Ardından da yorumlar birbirini izledi: "En yüksek puan baz alınacak. Survivor'daki gibi o zaman sınavları da Acun sunsun", "Öldürüp öldürüp diriltecekler", "1 Nisan'ın üzerinden 2 gün geçtiğini hatırlatalım", "Daha çok insan ölsün, daha çok para kazanılsın"
Bakan Dinçer'in sınav sayısının artırılacağına ilişkin bu sözleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Sınavlar kalkacak" açıklamasının ardından hem olumsuz hem de olumlu tepkiyle karşılandı. 8. sınıfın sonunda girilen OKS'nin "Test çözüp, tost yiyen kuşak yarattı" diyerek kaldırılması, yerine "daha çok tost yedirip, daha çok test çözdüren" ve her yıl olmak üzere 6., 7., ve 8. sınıfların sonunda yapılan sınavlar zinciri SBS'lerin getirildiği dün bir kez daha hatırlandı. Sonrada bu sınavlar zincirinden "Öğrencilerin hayatını olumsuz etkiledi" denilerek vazgeçilmesi ve tekrar yılda bir kez yapılan sınav sistemine geri dönüş yapılması konuşuldu. Bu sistemlere hangi araştırmaya göre geçiş yapıldığının bilinmediği anlatıldı.
Üniversiteye giriş sisteminin yeniden düzenlenmesiyle ilgili tartışmaların yapılması gerekiyor. Çünkü hem öğrenciler hem de aileleri onların kaderinin yılda bir kez yapılan sınavın sonucunda belirlenmesinden şikâyet ediyor. Haklı değiller mi? Kesinlikle evet. Çünkü o gün sağlık sorunu ya da psikolojik bir sorun yaşayan öğrenci üniversiteli olabilmek için bir yıl beklemek zorunda kalıyor. Bu anlamda tek bir sınavın sonucuna mahkûm oldukları sistem eleştiriliyor. Tıpkı TOEFL, SAT, IELTS sınavlarında olduğu gibi yılda birçok kez yapılan sınavlar olmasını ve en yüksek puanın alındığı skorun geçerli olması dile getiriliyor. Bunlar dün Dinçer'in söyledikleriyle örtüşüyor. Hatta bu sınavların da internet üzerinden gerçekleştirilmesi öneriliyor.
Ancak Türkiye dünyanın sayılı ülkelerinden biridir. Bir sabah uyanır, veliler ile öğrenciler olarak eğitim sisteminin değişeceğini ya da değiştiğini öğrenirsiniz. Tıpkı üçe çıkarılan, sonra "Hataymış" denilip, tekrar sayısı bire indirilen lise giriş sınavları gibi. Ya da birkaç ay içinde karar verilip, denemesi bile yapılmadan önce tek aşamalı, sonra iki aşamalı, sonra yine tek aşamalı, en sonunda da iki basamaklı 6 oturumlu sınav sistemlerine geçilmesi gibi. Birde araştırıp, tartışarak değişiklikleri yapabilseydik.