Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

04/04/2011

Kitapçıkları değil cevap anahtarlarını yayınlayın

DÜN başta Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) giren 1.7 milyon aday ailesiyle birlikte ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in YGS'de "şifreli sorularla ilgili" düzenlediği basın toplantısını dinledi. Demir, şifreyi "geniş bir kavram" diye nitelendirdi ve basına dağıtılan da dahil olmak üzere sınava giren öğrencilere verilen kitapçıklarda şifrelenmiş soruların olmadığını savunurken, basın kopyasında "şifrenin işlemesini" tesadüfe bağladı. Demir kısaca sınav için üretilen master kitapta seçenekler küçükten büyüğe doğru sıralandığı, doğru cevabın yeri değiştirilmeden diğer seçeneklerle oynanarak, basına özel kitapçık üretildiğini bu nedenle de "şifreliymiş gibi" sonuç çıktığını söyledi. Zaten bu kitapçığın da tek kopya olduğunu ve özel olarak basın için üretildiğini anlattı.
Sınava giren her aday için master kitap kullanılarak ve seçeneklerin de yerleri değiştirilerek farklı 1.7 milyon kitapçık üretildiğini söyledi. Buna göre her kitapçık tek ve ikincisi yok. Bunu kanıtlamak için kitapçıkları internete yüklüyor. Sınava girenler de kitapçıklara girip, basına dağıtılan kopyayla eş olan olup olmadığını belirleyecek. Ancak sınava giren adaylar çoktan kendi kitapçıklarını ve seçeneklerin diziliş biçimini unuttu. Hatırladıkları verdikleri cevap, bunun şıkkı değil.
Demir'in açıklamasının ardından soru hazırlama teknikleri üzerine eğitim alan ve yıllardır soru hazırlayan bir eğitimci, bir ölçme değerlendirme uzmanı bir de kriptoloji alanında çalışmış öğretim üyeleriyle konuştum.
Onlar bir şifre ya da kopya olduğunu ortaya çıkarmak için soruşturmanın başında olsalar iki yol izleyeceklerini söylüyorlar:

KRİPTOLOGLARDAN KOMİSYON
Birincisi kriptologlardan yani şifre bilimi uzmanlarından oluşan komisyon kurulmalı. Bununla ilgili TÜBİTAK MAM'da bir merkez var: Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM). Bu merkez kriptoloji alanında hizmet veriyor. Burada görev yapan uzmanların yanı sıra üniversitelerde ODTÜ başta olmak üzere bu alanda tanınmış "şifre bilimi" uzmanları görev yapıyor. Aralarında çok önemli kriptoları hazırlayan ve çözenler de var. İşte tamamen bilim adamlarından oluşacak bu bağımsız komisyon Demir'in söylediği gibi master kitaptan adaya özgü kitapçık oluşturduğu belirtilen algoritmayı incelesin. Basına verilen kitapçıktan değil ama basına verilen cevap anahtarından bu algoritmanın başka üretilip üretilmediğine baksın.

1.7 MİLYON CEVAP KÂĞIDI
Önerdikleri ikinci yola gelince: Basılan 1.7 milyon kitapçığın cevap anahtarını noter huzurunda ÖSYM'den almak. Soruşturmayı yürüten savcılığın da kitapçıklardan örnekler yerine tüm sınavda dağıtılan soru kitapçıklarının cevap anahtarlarını istemesi ve aralarından basına dağıtılanla eşleşen olup olmadığını kontrol etmesi. İşte uzmanların dikkat çektiği nokta soru kitapçıkları değil, kitapçıkların cevap anahtarı:

KİTAPÇIKLARA TAKILMAYIN
"Siz kitapçıklara takılmayın, basına verilen kitapçıkla aynı kitapçığı bulmaya çalışmayın, önemli olan aynı cevap anahtarına sahip bir başka soru kitapçığı olup olmadığını ortaya koyabilmek. Bunu kriptologlar bulur. Cevap anahtarlarını incelerken de basına verilen cevap anahtarında şifrenin çalıştığı soruları baz alarak kontrolden başlamak gerekiyor. Mesela küçükten büyüğe doğru sıralamada matematikte 21 soruda şifre tuttuysa cevap anahtarlarının kontrollerinde önce bu 21 soru taranır" diyorlar.
Yürütülecek soruşturmada bu noktaya dikkat çekilirse gerçeğin ortaya çıkacağını vurguluyorlar. Uzmanların da ifade ettiği gibi yanıtlanması gereken soru aynı şekilde basılmış bir soru kitapçığı değil, aynı cevap anahtarına sahip başka kitapçık ya da kitapçıklar olup olmadığı. Bu durumda ÖSYM, kitapçıkların cevap anahtarlarını yayınlasın.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp