YÜKSEKÖĞRETİME Geçiş Sınavı’nın (YGS) sonuçları açıklandıktan sonra sıfırcıları, fen ve matematikte öğrencilerin başarısızlığını tartıştık. Sınavda 14 bin öğrenci sıfır alırken, aslında toplam 70 bin 248 genç de elendi. Onlar açıköğretim dahil herhangi bir yükseköğretim programına kayıt yaptıramayacaklar. Ya üniversiteli olmaktan vazgeçecekler ya da gelecek yıl tekrar sınava girecekler.

Bu sınavda kaybeden yalnızca bu 70 bin öğrenci olmadı. Sınavın bir başka kaybedeni de onların aileleri. Çocuklarını üniversiteli yapmak için kurs, etüt, dershaneye gönderen bu 70 bini aşkın veli toplam 2.5 milyon TL’yi sokağa attı. Çünkü bu 70 bini aşkın ailenin her biri sadece çocukları bu sınava katılabilsin diye 35 TL ödedi. Sınava başvuran 1 milyon 512 bin 519 gencin ödediği ücretse 52 milyon 938 bin 165 TL oldu. Sınavın yaklaşık 40 milyon TL’ye mal olduğu söyleniyor.

Aslında bu sınava öğrencilerin girmesindeki ilk amaç haziranda yapılacak Lisans Yerleştirme Sınavları’na (LYS) katılabilmekti. 253 bin 913’ü de LYS için elendi. Onların sınav harcamasını da dikkate aldığımızda bu kez ailelerin kaybı 9 milyon TL’ye yaklaşıyor.

Bu arada Türk Eğitim Derneği (TED) de bir süredir üniversiteye giriş için ailelerin yaptığı harcamayı ortaya koymak için araştırma yapıyor. Dün TED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu’na araştırmadan çıkan sonucu sordum. Araştırma bitmemiş. Ancak 5 yıl önce yaptıkları çalışmayı hatırlattı. Ailelerin her yıl yalnızca üniversiteye hazırlık için yaklaşık 10 milyar dolar harcadığını söyledi.

Her yıl 1.5 milyon gencin yarıştığı sınavlar için ailelerin cebinden yaklaşık 10 milyar dolar çıkıyor. YGS için “çöpe giden” 2.5 milyon TL de bu toplam harcama kalemlerinden yalnızca biri.

Üstelik sınavların sadece üniversite için değil, 6. sınıfta başladığı varsayıldığında da “sınav sektörünün” ailenin cebinden aldığı milyar dolarların hesabını tutmak giderek, güçleşiyor.

pkaplan@htgazete.com.tr