Top
Pervin Kaplan

Pervin Kaplan

pkaplan@htgazete.com.tr

01/12/2009

Akademisyenlere Ayşe Soysal dersini hatırlatmak gerekiyor


GÜNLERDİR YÖK'ün Anadolu ve Ege üniversitelerinde yaptığı atamalar tartışılıyor. YÖK önce en yüksek oyu alan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Sürmeli yerine en az oy alan Davut Aydın'ın birinci sıraya koyarak, Köşk'e gönderdi. Ardından da Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde 85 akademisyenden 9'unun oyunu alan Celal Artunç'u dekan olarak atadı ve fakültede toplu istifalar yaşanmasına yol açtı.
Her fırsatta "YÖK'ün yetkileri çok fazla, yetkilerin kısıtlanması gerek" diyen YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan bu atamalarda söyledikleriyle çelişti. Ancak en düşük oyu almalarına rağmen atanan ve bunu da içlerine sindiren akademisyenleri de eleştirmek gerekmiyor mu? Onlar da Özcan gibi akademisyenlerin iradelerini hiçe saymıyorlar mı? Tüm bu tartışmalar bana rektörlük seçimlerinde davranışıyla "demokrasi dersi veren" bir akademisyeni hatırlattı: Eski Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşe Soysal'ı. Geçen yıl yapılan rektörlük seçimlerinde ikinci kez aday olan Soysal 146 oy alırken, rakibi Prof. Dr. Kadri Özçaldıran 170 oy alınca Soysal, "Arkadaşlarım kimi rektör görmek istediklerini gösterdi" diyerek, yarışın kendi için son bulduğunu açıkladı. YÖK'ün rektör adaylarıyla yaptığı mülakata bile gitmedi. Hatta Cumhurbaşkanı Gül'ün "Çekilmeyin, sizi atayalım" sözlerine karşılık, "Akademisyen arkadaşlarımın seçimine saygı duyuyorum" yanıtını verdi. Atanması durumunda da istifa edeceğini söyledi.
YÖK'ün listesi hazırlanmadan mezuniyet töreninde öğrencilere ve akademisyenlere veda etti. Böylece Özçaldıran'la sürdürdüğü seçim rekabeti hem medeni bir ortamda gerçekleşti hem de rektörlük yarışına gölge düşmedi.
İşte Soysal'ın verdiği bu medeniyet dersi yaygınlaşırsa YÖK de akademisyenlerin tercihlerini dikkate almak zorunda kalır.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp