Top
Yücel Koç

Yücel Koç

yucel.koc@tg.com.tr

25/02/2021

Maske gözü değil, ağzı kapatmalı!

Neredeyse bir yılı doldurduk…
Vuhan’ı korku filmi gibi izlerken, aynı filmin içine düştük.
Dünya keşmekeşini, acımasızlığını…
Sanal gerçekliklerle deve dönüştürülen kulelerin yıkılışını gördük.
Neler oldu bu bir yılda, birkaçını hatırlayalım;
* Almanya’nın satın aldığı 6 milyon maske, Kenya havaalanında ‘iz bırakmadan’ ortadan kayboldu.
* İsrail istihbarat servisi Mossad’ın, hiçbir diplomatik ilişkileri olmayan ülkelerden maske ve solunum cihazı getirdiği ortaya çıktı.
* Çekya, Çin’in İtalya’ya göndermek istediği bir depodaki maske ve solunum cihazlarına el koydu.
* Fransa'nın İtalya ve İspanya'ya gönderilen 4 milyon maskeye el koyduğu ortaya çıktı. İsveç hükûmetinin devreye girmesi üzerine Fransa, maskelerin sadece yarısını İtalya ve İspanya'ya göndermeyi kabul etti.
* İngiliz medyası, ülkedeki huzurevlerinde koronavirüs salgını sebebiyle binlerce yaşlının hayatını kaybettiğini, ancak ölümlerin kayda geçmediğini ortaya çıkardı.
* İtalya’da salgından en yoğun etkilenen Lombardiya bölgesi ve Milano’da huzurevlerinde bakıma muhtaç yaşlı insanların salgına yakalandıktan sonra, hastane yataklarını boşaltmak amacıyla geri gönderilerek ölüme terk edildiği tespit edildi.
* Koronavirüs salgınından en çok etkilenen Avrupa ülkelerinden İspanya'da askerler terk edilmiş huzurevlerine girdi ve yaşlı kişilerin cesetlerini yataklarında buldu.
* ABD ve İngiltere başta olmak üzere, virüs testi imkânı bulamayan birçok kişinin, hamilelik testi satan kişilerce dolandırıldığı belirlendi.
* Ukrayna'da dağıtılan sahte Covid-19 aşısı ülkede kriz oluşturdu.
* Brezilya’da bir grup sağlık çalışanının, yaşlılara Covid-19 aşısı yerine boş enjeksiyon uyguladığı, gerçek aşıları ise yüksek fiyatla başkalarına sattığı ortaya çıktı.
* Arjantin’de torpille aşı skandalı, Sağlık Bakanının istifasıyla sonuçlandı.
* Peru’da 487 hükûmet yetkilisinin, henüz kampanya başlamadan aşılanması skandalı iki bakanın istifasına yol açtı.
* ABD’de sağlıkçılar, Hollywood yıldızlarının torpille aşı olabilmek için bazı hastane ve doktorlara büyük paralar teklif ettiğini, uzun uçak yolculuklarını ve saatlerce beklemeyi göze aldıklarını itiraf etti.
* Dünyanın en zengin ülkelerinden Kanada’nın, yoksul ülkelerin ihtiyacını karşılamak için oluşturulan programdan haksız aşı tedarik ettiği ortaya çıktı.
* Polonya’da öncelikli grupta yer almadıkları hâlde birçok ünlü isme aşı vurulduğu ortaya çıktı, Başbakan Morawiecki “Bu bir skandal” dedi.
* İsrail’de Kamu Güvenliği Bakanı Ohana’nın, Filistinli tutuklulara koronavirüs aşısı yapılmaması talimatı verdiği ortaya çıktı.
* Dünya teknoloji devlerinden Japonya, yanlış hesap yüzünden 24 milyon doz aşıyı çöpe attı. Gerekçe, ellerindeki şırınganın Pfizer’a uygun olmamasıydı.
* ABD’nin Florida eyaletinde, yaşlı kılığına girerek aşı yaptıran iki kadın, ikinci doz için yaptıkları denemede suçüstü yakalandı.
* Seattle’da 90 yaşındaki Fran Goldman, aşı randevusunu kaçırmamak için, kardan kapanan 10 kilometrelik yolu yürüyerek aşmak zorunda kaldı.
* Almanya’da patlayan vakalar yüzünden krematoryumların cenaze yakmaya yetişmekte zorlandığı belirtildi.
* En fazla ölümün gerçekleştiği ABD’deki trajik tablo, bugüne kadar ekranda gözyaşlarını tutamayan pek çok haberci gibi, CNN spikeri Keilar’ı da ağlattı...
              ***
Bu liste uzar gider…
Son bir yılda, dünyadan böyle haberler gelirken, Türkiye ne yaptı?
Kimsenin maskesini çalmadı, aksine yardım yaptı.
Kendi solunum cihazını üretti, hatta dünyaya sattı.
Karantina günlerinde kimseyi aç, açık bırakmadı; market raflarından hiçbir ürünü eksik etmedi.
Yaşlılara, muhtaçlara kapısına kadar hizmet götürdü.
Her aşının kime vurulacağını şişelerin üzerine kodladı, en ufak bir usulsüzlüğe kapı aralamadı.
Yaklaşık 7 milyon kişiyi eksiksiz ve düzenli bir şekilde aşılayarak Avrupa’da ikinciliğe, dünyada beşinci sıraya ulaştı.
Geçtiğimiz yıl gerek filyasyon ekiplerinin çalışmaları, gerek hastanelerde verilen hizmetle dünya medyasında övgü konusu oldu…
Şimdi de aşılamada gösterdiği çaba ve gayretle...
              ***
Hakikat böyle…
Lakin muhalefete bakarsanız, Türkiye’de durum fecaat!
Hiçbir şey bulamazlarsa, olmadık yalanlar uydurup, bir de hükûmeti, en çok da Sağlık Bakanlığı’nı bunlara cevap vermekle uğraştırıyorlar.
Çünkü, maskeyi bağladıkları yer yanlış...
Gözlerinden çekip, olması gereken yeri, ağızlarını kapatsalar, onlar da rahatlayacak, memleket de...
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp