Top
Yetenekli Kalemler

Yetenekli Kalemler

yeteneklikalemler@tg.com.tr

29/09/2022

Yunan hayalleri (Küçük Asya Felaketi)

Eski tebaamız Yunanlar, Batı'nın da gayretiyle 1821’de Osmanlı Devleti’nden ayrılarak Mora yarımadasında bir devlet kurdular. Hayalleri boylarından büyük olduğundan "Megali İdea" (Büyük Yunanistan) fikrini benimsediler. Buna göre, Yunanistan güya "Bizans"ın vârisidir. Garbi Anadolu, Trakya, İstanbul ve eski Pontus arazilerini tekrar fethedecektir. Osmanlı Devleti’nin sıkıntılarını iyi değerlendirmiş; Avrupa’nın hudutsuz desteğiyle topraklarını Türkiye aleyhinde genişletmiştir. 1821’de Mora yarımadasındaki bir devletçik, 1921'de Ankara Polatlı’da ordumuzla muharebe etmektedir. 

Mondros Mütarekesini müteakip başlayan işgaller döneminde palikaryalar, bir sırtlan edasıyla, evvela İzmir’i (15 Mayıs 1919), sonra da pek çok kadim beldemizi istila ettiler. Bu işgale  "Küçük Asya Seferi" dediler. 3 yıl 4 ay süren mezalimde insanlık dışı katliamlar yaptılar. Harp yorgunu Anadolu’ya muazzam askerî yığınak yaparlar. Kendilerini "Büyük İskender"in orduları gibi tasavvur etmiş; karşılarında da o günlerin sahipsiz Anadolu’sunu bulacaklarını zannetmişlerdi. Türk milletinin “Ya İstiklal, Ya ölüm!” parolasıyla başlattığı millî mücadeleyi muhtemelen ciddiye almamışlardı.

 Kütahya-Eskişehir savaşlarındaki çekilmemiz Başnazır Venizelos’u heyecanlandırmış; Anadolu’ya bizzat gelen Yunan Kralı Konstantin “Zito Ankara!” (Hedef Ankara!) emrini vermişti. Anadolu içlerine saldıran Yunan çeteleri Sakarya Nehri kıyısında 22 gün 22 gece (23 Ağustos/13 Eylül 1921) fasılasız devam eden "Sakarya Meydan Muharebesi"nde, kıt imkânlarla dövüşen ordumuza mağlup oldu. "Küçük Asya Seferi" artık "Küçük Asya Macerası" olmuştu. "İslam’ın Son Ordusu", 26 Ağustos 1922 sabahı "ansızın" başlattığı "Büyük Taarruz" ve Kocatepe’den gürleyen toplarıyla onları hülyalarından uyandırdı. 30 Ağustos'ta Aslıhanlar ve Dumlupınar ovalarında beli kırılan düşmanın başkumandanı Trikopis ve yardımcıları esir alındı. İzmir, eski payitaht Bursa ve diğer beldelerimiz kurtarıldı. Yunanlar bu mağlubiyete “Mitaistraiki Katastrofi” (Küçük Asya Felaketi) dediler...

Tarihten ders aldıklarını ümit ediyor; Megali İdea’yı Anadolu’nun bağrında kahr u mahv eyleyip, Adalar denizinde boğan şühedamızı rahmet ve minnetle yâd ediyoruz...

        Hakan Karagöz-Altındağ/Ankara

 

 

ŞİİR

 

          AŞKINLA AYAKTAYIM

 

Toplar, tüfekler yıkmadı, kimse karşıma çıkmadı.
Gönlüm, aklım bıkmadı, bir çift sözün yıktı beni.

Dostlar elimden tutmadı, düşman yüzüme bakmadı.
Aşkın ateşi yakmadı, bir çift sözün yıktı beni.

Kalem, divitler yazmadı, kimse düzenim bozmadı.
Aşkım, solmadı, solmazdı, bir çift sözün yıktı beni.

Gece karardı, ağlardı, âşık gönüller sağlamdı.
Aşkım, yıllarca yalvardı, bir çift sözün yıktı beni.

Kimse sözümü takmadı, senin gibi hiç yapmadı.
Beni pazarda satmadı, bir çift sözün yıktı beni.

Aşk dağına dayanmıştım, aşkınla hep uyanmıştım.
Seviyorsun çok sanmıştım, bir çift sözün yıktı beni.

Çölleri aşıp gelmiştim, deli divane sevmiştim.
Âşık kırılmaz bilmiştim, bir çift sözün yıktı beni.

Deryalarda yüzüyordum, hep kendimi üzüyordum.
Aşkımızı gizliyordum, bir çift sözün yıktı beni.

Beni sevmiyorsun dedin, sen de biliyorsun dedin.
Değer vermiyorsun dedin, bir çift sözün yıktı beni.

Sevmeyen aşkla yanar mı, her an aşkını anar mı?
Ne söylerse hep kanar mı,  bir çift sözün yıktı beni.

Git diyordun, gidemezdim, nere gidem, bilemezdim.
Başkasını sevemezdim, bir çift sözün yıktı beni.

Ömrümü sana vermiştim, gönlümü sana sermiştim.
Gülleri sana dermiştim, bir çift sözün yıktı beni.

Soruyorsun pişman mısın, şimdi bana düşman mısın?
Olmadım hiç, inanmazsın, bir çift sözün yıktı beni.

Niçin böyle inanırsın, seven gönlümü kırarsın.
Bu sözle ne kazanırsın, bir çift sözün yıktı beni.

Kapında bekleyen benim, kovsan da gitmeyen benim.
Aşkı hiç bitmeyen, benim, bir çift sözün yıktı beni.

Bu hâle şaşırdı güller, boynunu büktü sümbüller.
Feryat ediyor bülbüller, bir çift sözün yıktı beni.

Pervane deliye döndü, yandığı ateşler söndü.
Âşıklar bu yüzden öldü, bir çift sözün yıktı beni.

Ebu Fehim’i yıksan da, onu sevmekten bıksan da,
Aşk zindanına tıksan da, aşkınla hep ayaktayım.

                     A.GÖK (SULTAN DİVANINDAN)

 

SAĞLIK OLSUN

 

CEVİZ İLAÇ GİBİDİR: Cevizdeki yüksek orandaki Omega-3 yağ asitleri; kalp hastalıklarını, inmeyi, diyabeti, yüksek kan basıncını ve klinik depresyonu azaltır. Kandaki kolesterol seviyesini düşürür ve kalp atışlarında düzensizliği önler. Ceviz, göğüs ve prostat kanseri gibi kanser çeşitlerinden korunma sağlar, bağışıklık sistemini güçlendirir. Ceviz, iyi kolesterolün artmasına yardım eder. Ceviz, kan damarlarının iç tarafının pürüzsüz ve düzgün olmasını sağlayarak, kan-damar sisteminin rahatlamasını sağlar. Beyne benzeyen ceviz, kavrama ve anlamayı geliştirir.

Cevizdeki yağ profili, fitosteroller ve magnezyum, safra taşı oluşumunun önüne geçer. Ceviz, antioksidan özelliği dolayısıyla kardiyovasküler ve sinir sistemine zarar veren Parkinson ve Alzheimer gibi çok kuvvetli hastalıkların gelişimini erteleyebiliyor. Cevizin içinde, manganez ve bakır bol bulunur.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları