Top
Yetenekli Kalemler

Yetenekli Kalemler

yeteneklikalemler@tg.com.tr

12/08/2020

Bu ocak sönmemeli -2-

Orijinal ahşap ve koruma altında bir kültür varlığımız olan minare ve şerefesinin içler acısı hâli içinizi sızlatmıyor mu? Tarihe ve değerlerimize böyle mi sahip çıkıyorsunuz. 
Bir zamanlar aşk-ı ilahi ile yakından ve uzaktan gelen Kur’ân sevdalılarının coşkuları ve gözyaşlarıyla vecde gelip âdeta kanatlanan mübarek cami, şimdilerde ziyaretçilerini bekliyor. Görüştüğüm imam efendi, ilgisizlik ve sahipsizlikten muzdarip. Bu ilim yuvasının yakın bir zamanda mum yakılan, çaput bağlanan bir ziyaretgâha dönüşeceğinden endişeli.
Mezire Camii’nden fışkıran nurlar sayesinde, Adnan Kahveci, Recep Yazıcıoğlu gibi milletin gönlüne taht kuran devlet adamları, Sait Yazıcıoğlu gibi bir Diyanet İşleri Başkanı, İspirzadeler, Sefer Efendiler, Hacı Yusuf Efendiler, sayısız bürokrat, profesör, siyasetçi, gazeteci-yazar ve iş adamları, sayıları saymakla bitmeyecek seçkin değerler yetişmiş, aziz vatana hizmet etmiş ve hâlen de etmektedirler. Bu ışık kaynağı göz göre göre söndürülmemelidir. 
Bugün Beşköy, bu ocağı yaşatabilecek güce ve yeterliliğe sahiptir. Bu konuda baş olabilecek birçok akil insan bulunmakla beraber bizim aklımıza ilk gelen isim, Millî Gençlik Vakfının kurucu genel başkanı da olan eski başbakanlık müşaviri ilim âşığı, samimi ve gerçek dava adamı, iş adamı Nazım Karaman hocamızın bu mühim meseleyi sahiplenmesidir. Tarihe damga vuran bu mübarek beldenin bütün hatıralarını sinesinde barındıran insan kaynağı ocağın külleri soğumadan ocak yeniden harlanmalıdır. Bunun için acil olarak ihlaslı bir nefese ihtiyaç duyulmakta. Sen ben kavgasına girip mübarek ocak söndürülmemelidir.
İlk önce mübarek eser aslına uygun bir şekilde restore edilip, mevcut külliye yeniden ihya edilmeli. Eski ve yeni eserlerin sergilendiği harika bir kütüphane ve bir Beşköy müzesi yapılıp ziyarete açılmalıdır. Sonra da külliye, bir proje Kur'ân kursu ve ilim merkezi şeklinde planlanıp hizmete açılmalıdır. Az sayıda da olsa nitelikli öğrencilerin geleneksel usulle tedrise devam edip Beşköy'ün ruhu buradan ihya edilmelidir.
İdris İspiroğlu
 
 
 
 
ŞİİRİ
 
Korona
 
Böyle bir musibet gelmez sanırdım
Dünyayı kalbinden vurdu korona.
İnsanlık bu dertten ölmez sanırdım
İnsanı nasıl da yordu korona.
 
Zengini yoksuldan asla ayırmaz
Misafir geldiğin hemen duyurmaz
Yeryüzünde hiç kimseyi kayırmaz
Bir kere kapıdan girdi korona.
 
O gelirse beden zindana döner
Her zayıf bulduğu kurbana döner
İnsandan ayrılır insana döner
Bizlere binbir ders verdi korona.
 
Koca yeryüzünü eyledi esir
Bütün insanlarda kalmadı huzur          
Belki de saklandı yüzlerce asır
Dünyaya postunu serdi korona.
 
Kadir Fidan der ki, övdüğüm değil
Adını ansam da sevdiğim değil           
Kolayca başımdan savdığım değil
Yüzünü yüzüme sürdü korona.
 
Kadir Fidan - Dağların Şairi
 
 
 
ESKİMEZ ESERLER
 
ORTAKÖY CAMİİ: Ortaköy iskelesindeki zarif cami. Sultan Abdülmecid Han tarafından yaptırıldığı için, Büyük Mecidiye Camii olarak da bilinir. Burada ilk olarak Mahmud Ağa, bir ibadethane yaptırmış, fakat harap olunca Sultan Üçüncü Ahmed Han zamanında, İbrahim Paşa kethüdası Mehmet Ağa yeni bir cami yaptırmıştı. Bu da harap olunca, 1853 yılında Sultan Abdülmecid Han şimdiki camiyi yaptırdı. Son yıllarda temel kısmı kazıklarla takviye edilerek denize doğru kayması durduruldu. Cephe kısmını meydana getiren taşlar da değiştirildi.
İnce ve zarif minareleriyle tanınan cami, karışık üslupta inşa edilmiştir. Tek kubbeli olup kubbeden kare plana geçişte, istinat kemerlerinin birleştiği köşelerle kubbe arasındaki pandantiflerin dış yüzleri kurşunla örtülüdür. Köşelerde kontrofor kuleleri vardır. Minareler kuzey cephesinde, hünkâr dairesinden yükselir. Caminin içi çok güzel olup, bilhassa kubbe tezyinatı fevkaladedir. Caminin içindeki Allah, Muhammed ve ilk dört halifenin (Hulefâ-i râşidîn) adları, bizzat Sultan Abdülmecid Han tarafından yazılmıştır.
 
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları