Top
Yetenekli Kalemler

Yetenekli Kalemler

yeteneklikalemler@tg.com.tr

12/08/2019

Tarihe emanet edilen şehir -2-

Türkiye, Milletler Cemiyeti Meclisine başvurarak geçici bir sınır tespiti istedik. Türkiye’nin geçici sınır başvurusu üzerine Brüksel’de olağanüstü bir toplantı yapan Milletler Cemiyeti Meclisi geçici bir sınır tespit etti. Oluşturulan İnceleme Komisyonu Eylül 1925’te hazırladığı raporu Milletler Cemiyeti Meclisine sundu. Hiçbir araştırma yapılmadan peşin hükümle hazırlanan ve Musul halkının hiçbir tarafa katılmaksızın bağımsız kalmak istediği belirtilen raporda, Musul’un Irak’ın bir parçası sayılması ve 25 yıl süreyle İngiliz mandası altında kalması, Türkiye ile Irak arasındaki sınırın Brüksel’de tespit edilen çizgi olması teklif edildi. Milletler Cemiyeti Meclisi 16 Aralık 1925’te İnceleme Komisyonunun tekliflerini tasdik eden bağlayıcı bir karar aldı. Daha sonra bu kararı temel kabul eden Türkiye, İngiltere ve Irak’la görüşmelere başladı. 5 Haziran 1926’da imzalanan Ankara Antlaşması ile Musul Meselesi sonuca bağlandı. Antlaşmaya göre: Türkiye ile Irak arasındaki sınır Brüksel’de tespit edilen sınır olacak, fakat Türkiye lehine bazı küçük değişiklikler yapılacaktı. Musul üzerindeki haklarından vazgeçen Türkiye’ye 25 yıl süreyle Musul petrollerinden %10 pay verilecekti. Türkiye daha sonra 500.000 İngiliz sterlini karşılığında bu paydan da vazgeçti.
Birinci Dünya Savaşı ve İstiklâl Savaşı sonrasında savaşma gücünü büyük ölçüde kaybetmiş olan İngiltere’ye karşı tavizkâr bir tutum takip edilmiş, Lozan Konferansı sırasında Musul Meselesi milletlerarası platformdan çıkarılmış, daha sonraki ikili görüşmeler sırasında İngiltere yeni tavizler isteyerek görüşmeleri anlaşma zemininden uzaklaştırmıştır. Milletler Cemiyetine gönderilen Musul Meselesi oldubittiye getirilmiş, tecrübesiz diplomatlarla sürdürülen temaslar sebebiyle cephede kazanılanların masada kaybedilmesi sonucunda, Musul Türkiye sınırları dışında kalmıştır...
                Mehmet Emin Ceylan-İstanbul
 
 
ŞİİR
 
     Şanlı milletim izin verir mi?
 
Gerçekleşmiş olsa idi ihanetin darbesi
Yok olacaktı yüce İslam’ın zerresi
Ayasofya olacaktı kilisesi kalesi
Böyle emretmişti haçlı denen dedesi
 
Şanlı millet izin verir mi sandınız size
Meydan bırakır mı binlerce şerefsize
Vatan nedir bilmeyen o hain güruhu ne
Aslan gibi kükredi milletim sahipti devletine
 
Bu vatana kimse sahip olamaz
Türk milleti bu topraksız yaşamaz
Birliğimizi hiç kimseler bozamaz
Bu hainleri Türk milleti asla unutmaz
 
                  Kudret Göktaş-Niğde
 
 
 
FAYDALI BİLGİLER
 
KURBAN NASIL KESİLİR?
Büyük şehirlerimizde imkânsızlık sebebiyle kurban kesmek artık neredeyse hayal oldu. Büyük marketler ve mağazalar ve bazı kurum ve kuruluşlar vatandaşlara bu günlerde kurban kesim hizmeti vermek için ortaya çıkarlar. Usulüne uygun kurban kesimi yapılır derler.
Usulüne uygun kurban kesimi şu şekilde tarif edilmiştir:
Önce diz boyu çukur kazılır. Kurbanın gözleri temiz bir bezle bağlanır. Kıbleye dönük olarak sol yanı üzerine yatırılır. İki ön ve bir arka ayağı birlikte bağlanır. Üç defa bayram tekbiri okunur. Sonra “Bismillâhi Allahü ekber” diyerek boğazının herhangi bir yerinden kesilir. Yemek borusu, hava borusu ve iki yanda birer kan damarı vardır. Bu dört borudan üçü bir anda kesilmelidir.
Bugün toprak zemin bulmak ve çukur kazmak ve kurbanın gözlerinin bağlanması ne keder mümkün olmaktadır orası da ayrı bir konudur. Allah ibadetlerimizi kabul ve makbul eylesin...
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları