Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

27/11/2019

"Sen bizi affet Allah'ım"

“Ceddimiz Osman Gazi’yi düşündüm… Hani Şeyh Edebali'nin evine misafir olmuştu…”
 
Döndüm huzura ve “ya Rab nice olur yoksa hâlimiz bizleri affet” diye niyaz eyledim.
Namazımı kılıp ayrıldım mescitten. Bu olaydan yaklaşık on beş gün sonraydı… İkindi namazını eda etmek için yine bu mescide gittim. İçeride yaşları on ya da on iki civarında olan çocukların koşup oynadıklarını gördüm.
Ben bir köşede namaz kılmak için geçtim, tekbir alıp namaza durmuştum ki çocuklardan birinin ağzından çıkan galiz bir küfür işittim. Öyle darmadağın oldum ki anlatamam. Namazı güçlükle bitirdim. Namaz sonrası çocukları yanıma çağırıp yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu, burasının Yüce Allah'ın evi olduğunu nemli gözlerle tatlı dille izaha çalıştım.
Mihraba bağdaş kurup yüzünde zerre miskal mahcubiyeti olmayan çocuk “abi yanlışlıkla çıktı ağzımdan” dedi.
Bense onlara nasihat etmekten ve ağlamaklı gözlerimle dua etmekten başka elimden bir şey gelmeyişinin burukluğu içinde; ruhumu kanatan, canımı acıtan bühtanla sarsılmanın verdiği çaresizlikle ayrıldım…
İmam odasında elektronik sigarayla duman altı edilen hazreti Allah’ın evinin mihrabında o mihrabın yüceliğinin farkında olmadan küfreden bir nesil.  
Ceddimiz Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi’yi düşündüm… Hani Şeyh Edebali'nin evine misafir olmuştu… Yatsı namazını kıldıktan sonra, misafir odasına çekilmişti. Sedirin üzerinde serili bulunan pamuk yatağın üzerine uzanacağı sırada, gözüne duvarda asılı duran bir kitap ilişmişti. Hemen ayağa kalktı. Kitabın Kur'ân-ı kerîm olduğunu anlayan Osman Gazi yatmaktan vazgeçti.
Şeyh Edebali, sabah namazına çağırmak için Osman Gazi'nin odasına girdiği zaman, onu diz çökmüş hâlde Kur’ân-ı kerîm okuyor vaziyette buldu. Şeyh Edebali ayrıca yatağın tertibinin hiç bozulmamış olduğunu da hayretle fark ettikten sonra, serilen döşeği mi beğenmedi üzüntüsüyle Osman Gazi'ye, yatağa neden girmediğini sordu.
İslâmiyet’in aziz bayrağını tam bir liyakatle altı yüz sene üç kıtada dalgalandıracak olan bir imparatorluğun kurucusu Osman Gazi, ev sahibine şu cevabı vermişti:
“Asılı duran kitabın Kur’ân-ı kerîm olduğunu anladıktan sonra, bu odada uzanarak yatmama imkân yoktu. Kur’ân-ı kerîme karşı beslediğim hürmet ve saygı sebebiyle yatamadım...”
Vah bizim ağudan acı aşımız, vah gelecek neslimiz. Sen bizi mağfiret et ya Rabbî.
           Abdullah Emir Tekin-Amasya
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp