Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

26/09/2022

Kurdun şaşırtan dansı!..

 
 “Eşek kaçmak yerine yerde hareketsiz yatan kurdun burnunu koklamaya başladı…”
 
 
Harmanlarımızı, rüzgâr alsın diye köyün en yüksek en seyirli yerlerine kurmuş köylülerimiz.
Ekinlerimizi biçer, desteler, yığın yaparız. Belli bir istirahatten sonra da yığınları harmanlarımıza taşır, orada da yığın yaparız. Bu yığınları da korumaya alırız.
Bir akşam harmanımızı beklerken baktım ki affedersiniz iki eşek gelmiş yığınımızı söküyorlar. Neyse çabuk fark edip hayvanları oradan kovdum. Onlar da neşeyle ovaya indiler. Ben de gayriihtiyari yani farkında olmadan “ey kurt neredesin?” diye bir temennide bulundum. Tesadüf ya gece ay ışığı öyle parlak ki sanırsınız gündüz gibi… Ekinler de biçildiği için, tarlalarda en ufak bir kıpırtı, bir hareket bir gölge vb. hemen fark ediliyor, göze çarpıyordu.
Dağdan bir karartının büyük bir süratle gelmekte olduğunu fark ettim. Az önce kovduğum hayvanlara görünmeden, onlar kumlu yolda ilerlerken, dikenlerden yapılmış çitin altından geçerek ileride hayvanların önüne pat diye çıkmasın mı? Hayvanlar kurda kötü yakalanmışlardı. Zor durumda kaldıkları çıkardıkları sesten anlaşılıyordu.
Kurt onları bırakmıyordu. Hayvanlar kurt yaklaştıkça çifte atarak kendilerini kurdun saldırısından korumaya çalışıyorlardı. Ama bu gayret nereye kadar sürerdi?
Kurt hayvanlardan kendisine zorluk çıkartacak derecede iri ve güçlü olana bilerek açık kapı bıraktı. Hayvan da fırsatı kaçırmadı koşarak, nara atarak, çifte atarak oradan uzaklaştı…
Diğeri kurt ile baş başa kalmıştı. Bir süre çifte sallayıp kurdu oyaladı. Kurt bu defa taktik değiştirdi. Başladı eşeğin etrafında dans eder gibi dolanmaya.  Ama ne dans… Sanki kurt postuna bürünmüş bir popstar vardı… Hayvan kaçma fırsatı doğduğu hâlde dansın havasına kapıldı…
Sonunda kurt dansı kesip upuzun yattı… Eşeğe yine kaçma fırsatı doğmuştu. Ama eşek kaçmak yerine yerde hareketsiz yatan kurdun burnunu koklamaya başladı…
Kurt fırsatı kaçırmadı… Eşeğin ağzını ısırıverdi… Artık kurdun dişleri eşeğin ağzındaydı… Bırakması mümkün mü? O hâlde eşeği kendi ekseninde döndürdü de döndürdü… Tabii bu döndürme sonunda hayvan dayanamadı ve yıkıldı. Zaten hayvanda ayakta duracak çifte atacak hâl de kalmamıştı, olacak oldu…
Biz eşeği, genelde başını belaya sokmayan temkinli hayvan olarak biliyoruz. Bir özelliğini daha biliyoruz ki hayvanlar âleminde düştüğü hataya ikinci defa düşen hayvan olarak biliyoruz. Demek ki temkin yetmiyor…
       Mustafa Ali Mahdum
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp