Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

18/01/2020

"Bu hafta düğünümüz var da..."

 “Hata etmediniz ama siz bilmiyorsunuz meseleyi. Onları tanımadığınız için acıdınız galiba...”
 
Sabah gelip halı alan peşinat verip iki de senet imzalayan iki kişi tekrar niye gelmiş olabilirdi? Daha enteresanı halıcı esnafın onlara hiç şaşırmamasıydı… Adamların istekleri şuydu:
-Patron. Bizim bu hafta yakınımızın düğünü var. İkimiz düşündük bu aldığımız düğün hediyesi olarak ufak gelir. Biraz büyüğünü alalım, dedik. Siz bize biraz büyük halı verin…
Halıcı komşum yine üşenmeden kalkıp biraz daha büyük halılardan çıkartmaya başladı tezgâha… Yine bu büyük halılardan birini beğenip, fiyatını sordular. Fiyatı da üç sıfırlı olarak altı yüz bin liraydı. Halıcının söylediği fiyata itiraz etmediler.
-Yüz bin lira peşin olarak vermiştik. İki yüz bin liralık da senedimiz var. Geriye üç yüz bin liralık daha senet yaparız, toplam beş yüz bin liralık senet veririz size…
Halıcı gayet sakin ve kibar:
-Bunu ancak iki yüz bin lira peşinatla verebilirim.
-Bizim başka paramız yok beyefendi. Ya bu şartta halıyı bize satın. Ya da yüz bin liramızla senetlerimizi verip halınızı alın.
“Olurdu olmazdı” derken ben yaşlı olduğum için araya girdim:
-Ver yüz bin liralarını da başka yerden baksınlar…
Halıcı komşum da hatırıma yüz bin lirayı verdi ve gittiler. Onlar çıkınca komşum dedi ki:
-Abi niye işime karıştın?
-Yoksa bir hata mı ettim?
-Hata değil de siz bilmiyorsunuz konuyu. Onlara acıdınız galiba. İşin aslı nedir biliyor musunuz?
-Yoo anlat da bileyim bakalım.
Ben onlara yüz bin lirayı vermeyince onlar üç yüz bin liraya aldıkları halıyı tekrar alıp gideceklerdi. Sabah sabah beni on bin liradan ettin. Çünkü bunlar, dedikleri gibi halıyı hediyelik olarak almadılar. Gittiler 'Bit Pazarı'nda satmak istediler. Kimse onlara doksan liradan fazla vermedi. Yüz bin liradan kim fazla verse hemen ona satıp fazlası onların o günkü vurgunu olacaktı.
Tabii o halının bana maliyeti doksan liraydı. Yüz lirayı peşin alınca on lira kazanacaktım. O senetleri getirmeyeceklerini ben de biliyordum. Zaten onlar senet getirecek kimse değiller.
İkinci halı ne öyleyse?
-İkinci halıyı yüz bin lira peşine alıp onu da 170-180 bin liraya satacaklardı. Hâlbuki o halının bana maliyeti 180 bin liraydı. Gene göstermelik senet yapacaktım ama iki yüz bin lira peşin alacağım için anaparamı kurtaracaktım. Yirmi bin lira da kazanacaktım.
Bu hatırayı dinlerken esnaf amcanın “insan sarrafı” sözünü bir kez daha takdir ettim.
            “Bir Esnaf”-İstanbul
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp