Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

14/09/2020

Bir vakıf adamı: Bülent Gençer...

 “Ne zaman Bağlum’a geldiğini duysak onu görmek için Bülent Gençer Vakfına giderdik...”
 
 
Bülent Abilerin Bağlum’a geldiğini ne zaman duysak kalbimizi ayrı bir heyecan sarar, onu görmek ve sohbetinde bulunmak isteği ile bir an önce Bülent Gençer Vakfına gitmek isterdik.
Allahü teâlânın sevdiklerinde bir heybet bulunur ya, bu Bülent Abilerde tam tezahür ederdi. Onu görünce heybeti ile biz de elimizde olmadan ona karşı muazzam bir saygı olurdu.
İçten, sıcacık ve samimi olarak “nasılsınız?” hitabıyla mest olurduk. Hele o tebessümü ile mutluluğu ve neşeyi zerrelerimize kadar hissederdik. Her sözü Enver abilerle başlardı. Mübarek hocasını o kadar güzel ve öyle bir muhabbetle, öyle bir aşkla anlatırlardı ki görmeden âşık olduk Hüseyin Hilmi Işık hazretlerine…
Yıllar önceydi. Bir Ramazan-ı şerifte Bülent Abiler Bağlum’a gelmişlerdi. Annem “yarın börek yapayım sen de iftara Bülent Abilere götür” dedi.
Ben de “çok güzel olur anne” dedim. Sonra annem, “oğlum benim için bir de Bülent Abi'den, şifa için dua alır mısın? O büyüklerimizin ilk talebelerinden” dedi.
Ben de içimden “anne bu nasıl olacak, yani ‘böreği getirdim siz de anneme dua edin’ mi diyeceğim?” diye kalbimden geçirdim. Yine de annemi kırmadım “peki anneciğim” dedim.
İftara doğru bir tepsi böreği annem hazır etti. Hanıma ve çocuklara Bağlum’a gideceğimi söyledim ve tepsiyi aldım. Yaklaşık 10 dakikalık bir yürüyüş ile durağa geldim. Beklemeye başladım. Vakit ilerliyordu ne otobüs ne de dolmuş geldi.
“İftara yetiştireyim” diye hemen bir taksiye bindim ve Bağlum’a gittim. İftar vakti de girmek üzereydi. Vakfın bahçesinde görevli bir personel vardı. O görevli personele sadece “Bülent Abi'ye börek getirdim” dedim, başka hiçbir şey söylemedim ve tepsiyi takdim ettim. Benim de tekrar eve dönmem gerektiği için görevli personele hemen “hayırlı iftarlar” deyip evime geldim.
Evde hanım ve çocuklarla iftar yaptıktan sonra annemlere gittim. Annem beni görünce hemen “oğlum böreği teslim ettin mi?” dedi.
“Evet anne” dedim.
“Peki hastalıklarım için dua istediğimi söyledin mi?”
“Hayır anneciğim öyle bir fırsat olmadı” dedim.
Annem duaya kavuşamadığı için hüzünlendi… Çünkü annemin hayatta istediği en çok şeylerden biri büyüklerin ve onun talebelerinin duasına kavuşmaktı... DEVAMI YARIN
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp