“Bizi kırmayıp garsondan kuzu şiş istemişti ama gelen dana imiş, nereden bilelim!..”
10 Mart günü telefonumuza bir mesaj geldi.
“Profesör Doktor Burhan Kuzu'nun kardeşi Mustafa Kuzu vefat etmiştir.”
Bir gün öncesinde de damadına Mustafa Abi'yi sormuştum. Akciğer nakli olduğunu yoğun bakımda bulunduğunu söyledi. Tanışıklığımız 90'ların sonu ya da 2000'lerin başı idi.
Yaklaşık bir 20 sene çeyrek asır İhlas Vakfı Cağaloğlu şubesinde Lütfi Kahraman Abi'yi ziyarete gittiğimde orada tanışmıştık. Ne iş yaptığımı sordu:
“Turşu, sirke ve şalgam işiyle uğraşıyoruz” dedim.
“Tamam ben de severim, bir gün inşallah ziyaretine geliriz” dedi.
“Hay hay çok memnun olurum şeref verirsiniz” dedim.
Aradan biraz zaman geçti, bir gün bir abi aradı:
“Mustafa Kuzu Abi'nin canı turşu çekmiş, müsait isen sana geleceğiz” dedi.
“Ne demek abi buyurun” dedim.
Beraber geldiler, hâl hatırdan sonra “Ağabey turşuyu her zaman yeriz. Aç karnına olmasın önce bir yemek ikram edelim, ondan sonra turşuyu yeriz” dedim.
Neyse etrafımızda bizim de müşterimiz olan onlarca lokanta var. Temizce bir yere götürelim, dedik. Gittik o yere… Garson geldi, ne istediğimizi sordu. Herkes siparişini verdi.
Mustafa Kuzu Ağabey “bana bir pide” dedi.
Ben de “Abi pide her yerde var, burası Antep Sofrası, değişik bir şey ye ne olur” diye ısrarcı oldum.
Garson da bunun üzerine Antep usulü yemekleri saydı. Mustafa Abi, bu ısrar karşısında “sen bana bir kuzu şiş getir” dedi.
Neyse garson gitti, yemekler geldi. Mustafa Ağabey bir lokma aldı ve dedi ki:
“Biz kuzu dedik ama adam dana göndermiş!..”
Şaşırdım. Tuhaf oldum. Garsonu çağırdım. Misafirimizin bir şikâyeti var dedim:
“Kuzu söyledim ama sen dana getirmişsin” diyor, dedim.
Garson “Yok efendim kuzu” dedi.
“Sen çağır bakayım patronu” dedik.
Patronu gelmedi. Bir daha çağırdık gene gelmedi. En sonda ben komşu esnaf olarak çağırdım geldi. Masaya da davet ettik. Dedim ki:
“Abiciğim bu insanlar benim misafirim. Biz şu yemekleri söyledik. Abi de bir kuzu şiş söyledi. Lakin gelen dana şiş!..”
Garson tamam da bu patrondu ve lafı eveleyip gevelese de sonuçta olanı bize açıklamak durumundaydı. Belli bir sıkıntı yaşıyordu ama artık ok yaydan çıkmıştı. Söylemek durumundaydı. DEVAMI YARIN
