Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

13/08/2019

“Gözlerin mi kızardı senin?”

Ağladığımı belli etmemeye çalışarak patronun yanına gittim...
 
 
On bir yaşındaki bir çocuk hırsızlıkla suçlanabilirse nasıl cevap verirdi? Patron bana bu şekilde bakarak ne demek istiyordu. Ben bu şekilde o bakışlardan yorum çıkartmaya çalışırken patronun sesi beynime bıçak gibi saplandı. Direkt adımı söylemiyordu ama soru soran ve cevap isteyen bir üslupla “Burada beş yüz lira noksan” dedi.
Kıpkırmızı olmuştum. Sanki bana “parayı sen çaldın” der gibi geldi bu söz. Şaşırdım ne diyeceğimi bilemiyordum. Yutkunarak “bilmiyorum abi” diyebildim.
Patron cevap vermedi, tekrar yukarı çıktı. Ben ise başka illerden gelmiş işçilerin kaldığı odaya girdim ve ağlamaya başladım. Haksız bir ithamla şüpheyle karşı karşıya kalmıştım. Sözüm bile dinlenmemişti. Üstelik hırsızlık gibi çok çirkin bir işle suçlanıyordum. Hele hele benim gibi kimsenin malına parasına göz ucuyla bile bakmayan biri için bu ne kadar ağır ve korkunç bir suçlamaydı.
Aklıma kötü düşünceler hücum etmeye başlamıştı. İş yerinde adımın hırsıza çıkmasından korkuyor, aileme ve bilhassa babama giderse bu söz ne diyeceğimi kara kara düşünüyordum. Tabii bir taraftan da ağlıyordum.
Böyle ne kadar zaman geçti bilmiyorum, içeri giren bir işçe “patron seni istiyor” deyince toparlandım. Gözlerimi sildim. Ağladığımı belli etmemeye çalışıyordum. Patronun yanına vardığımda “gözlerin niye kızardı?” dedi.
Bir an durakladım. “Ağlamaktan” diyemedim. “Sabah biraz erken kalkmıştım, ondandır” diye cevap verdim. Patronun hâli değişmişti. Karşımda âdeta bu defa o suçlu gibi duruyordu. Bu defa bakışlarıyla benden özür diler gibiydi. Ayağa kalkıp yanıma geldi. Elini omuzuma koydu ve tane tane “Parayı buldum. Bıraktığım yeri unutmuşum. Seni de haksız yere üzdüm ve kalbini kırdım. Kusura bakma, işine devam et” dedi. Ardından da “ekmekleri güzel diziyorsun” diyerek iltifatta bulundu...
O küçücük yaşımda bu olaya o kadar sevinmiştim ki anlatamam. Üzerimden dağlar kalkmıştı. Çünkü ne arkadaşlarım ne ailem bana “hırsız” gibi davranmayacaktı.
Beni temize çıkardığı için Rabbime sonsuz şükrettim. O gün bugündür yine kimsenin malında mülkünde gözüm olmadı. Allaha şükür kimseye muhtaç olmadan kendi yağımda kavrulup gidiyorum. Rabbim haksız yere suçlanmaktan ithamdan ve töhmetten muhafaza etsin, iftiraya maruz bırakmasın...
           Kemal Kanmaz-Ankara
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp