Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

12/12/2019

Maurice bana göre çok zor

 “Bugün yine, yanardağ patlamasıyla gündeme gelen Yeni Zelanda anılarımı paylaşacağım...”
 
Günümüz Avrupa'sında, hele Türkiye'sinde nasıl organik sebze bulmak her geçen gün imkânsız hâle geldiyse, organik toplum bulmak da sanki o hâle geliyor.
Tabii ki bunun ana sorumlusu tüketen toplum oluşturmak isteyen üretim sistemi. Bu sistem, bizim hem tüketim organlarımızı tahrip ettiği gibi tüketici bir toplum oluşturarak toplumları da mahvetmiştir.
Ben kıyaslama veya karşılaştırma gibi bir amaç gütmeden bir durum tespitinde bulunmak istedim. Gezmek için gittiğim Yeni Zelanda'da sanayi sektörü yok gibi. Onun yerine hizmet ve tarım sektörü egemen. Bence o ülkeyi "sanayi örtesi" toplum diye tanımlamak gerekir. Ben bu yazımda bu tür konulara zaten girmeyeceğim. Benim konum, çağdaş Kivilerin hayatlarından kesitler sunmak ve nasıl olup da organik bir toplum oluşturduklarına hayretimi dile getirmektir.
Oraya gidenler bilirler. Ben de bazı yazılarımda Yeni Zelanda yerlileri olan Maurilerden bahsetmiştim. Hatta onlarla 1840 yıllarında yapılan bir antlaşmaya da değinmiştim. Hâlen yürürlükte olan bu antlaşmanın bir maddesi de Maurice olan yer isimlerinin değişmeyeceği idi. Doğal olarak da yer isimlerinin büyük bir çoğunluğu ya Maurice, ya da İngilizce ekleri olan kelimelerden oluşuyor. Maurice bana göre çok zor bir dil. Bu nedenle yer isimlerini telaffuz etmekte ve akılda tutmakta çok zorlandım. Bu konuda Kivilere ne düşündüklerini sordum. Hepsi de sözleşmiş gibi bu durumdan çok memnun olduklarını, kişiliklerinin bir parçası hâline geldiğini söylediler. Ben bu işe bir Türk olarak şaştım kaldım.
Niye mi? Çünkü Türkiye'deki eski Anadolu halklarına ait ne kadar otantik isim varsa hepsini değiştirdik de ondan.
Sorun bitti mi?
Hayır, geriye Türkçe olamayan yer adları sorunu kaldı.
Ben aslen Antalya'nın Akseki ilçesindenim. Bu ilçenin pek çok özellikleri var ama konumuz bunlar değil. Yer adlarının, bu durumda Akseki köylerinin adlarının değiştirilmesi meselesi konumuza giriyor. Bu ilçeden Seydişehir, Gündoğmuş, İbradı gibi üç ilçe daha çıkmıştır sonradan. İlçenin en başta kendi otantik adı Marulya idi. Bu da Luwi dilinde Anakoruluğu anlamına gelir. Fakat problem sadece bu değil, ilçenin 52 köyünden, sanırım 48'i günümüz Türkçesi olmayan, çoğunluğu Luwice olan isimlerden oluşuyor. Konuyu bakın nereye getireceğim?.. DEVAMI YARIN
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp