Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

10/11/2019

“O dönem askeriye böyleydi”

 “Kışlanın ortasında geniş bir avlu vardı. İç gömleği giyip gerisini meydana yığıp yaktık...”
 
Astsubay okulunu bitirdikten sonra mecburi olarak dört aylık bir piyade eğitimimiz vardı. Onun için Ankara’da bulunan 28. Tümen'e götürdüler. Okulumuzdan ilk defa ayrılıyorduk. Orada bizi bir koğuşa verdiler. Ellerimize de birer yatak ve yastık kılıfı vererek “gidin Bentderesi’nin kenarındaki boşluklardaki otlarla doldurun” dediler. Yakın olan oralardan herkes bir şeyler doldurup geldik. Gösterilen ranzalara serdik. Sanki birer puf yatak oldular.
Biz öğrenci olduğumuzdan koğuşta ayrı bir yer verilmişti. Ertesi gün tüfek, çanta verildi. İlk eğitim için başımıza bir çavuş verildi. Eğitime başladık.
O zaman İkinci Cihan Savaşı sürüp gidiyordu. Her şey kıt kanaat idi… Birkaç gün rahatlıkla eğitime devam etmeye başladık. Yemekler okulda alıştığımızın onda biri değildi. Her gün aynı çorba, aynı yemek çıkıyordu.
Genellikle kuru fasulye olurdu. Bu hususta bir şiir de yazmıştım:
“Akşam fasulye, sabah fasulye/İnsanın aklından geçer bin hülya...”
Hiç unutmam. Hâlen her fasulye yemeğinde aklıma gelir. Her şey kıt kanaat… Tabii ki öyle zamanda hiç de çok görülemez.
Eğitim normal seyrinde giderken bir de yedek askerler geldi. Hepsi yaşlı-başlı insanlardı. Çoğuna amca derdik. Bu arada bir başka durum çıktı karşımıza.
Geceleri sivrisineklerle, tahtakuruları ile uğraşırken bir de bitlenmeyelim mi? Sabahlara kadar kaşınmaktan, soyunup bit öldürmekten canımız yandı.
Hiç unutmam Giresunlu Eyüp Kırtaş adında bir arkadaşımız o zamanın modası olan küçük bir krem kutusunu bitle doldurmaya başladı. Ancak şu anda doldurup doldurmadığı aklımda değil. Bugün-yarın derken okula dönme zamanı geldi. Yapılacak bir şey vardı. O bitli çamaşırları okula götürmemek.
Kışlanın ortasında geniş bir avlu vardı. Hepimiz iç gömleği giyip gerisini meydana yığıp yaktık. Okula gelince bütün çamaşırlarımızı, sadece ayak kaplarımız (ayakkabılarımız) kalmak üzere soyunduk, doğruca banyoya, banyodan sonra dağıtılan tertemiz çamaşırlarımızı giydik, üzerimizden koca bir dağın gittiğini hissettik.
Bundan sonra bir yıl sürecek sınıf okuluna başladık. Bu münasebetle hayatta olan sınıf arkadaşlarıma sağlıklı günler dilerim. Vefat eden arkadaşlarıma da rahmetler dilerim...   
         Hüseyin Hilmi Levent-Tarsus
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp