Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

09/08/2019

İki isyankâr nasıl engellendi?

“Üzerinde hiçbir silah olmadığı hâlde kapı nöbetçisinin elindeki değnek ile sonuç almıştı...”
 
Hasan Paşa’nın gözü, somaki direklerle süslü geniş merdivenlere çarptı. Tanıyamadığı iki adam, Sultan Murad’ın koluna girmiş, onu âdeta sürükleyerek indirmeye çalışıyorlardı.
Sultan Murad, koluna girenlerin isteğine göre hareket etmekten başka bir şey yapacak durumda değildi.
Hasan Paşa, tezyinatlı (işlemeli süslü)  somaki taşlardan birini siper aldı. Sultan Murad’ı sürükleyenlere yakından baktı. Sabık Padişah'ın sağ kolundakini tanıyamadı. Fakat sol kolundakine bakınca;
-Vay kerata... diye bağırdı.
Bu adamı, görür görmez tanıdı. Arnavut Salih adıyla da bilinen Nişli Salih’i Sırp savaşı esnasında görmüştü.
Nişli Salih, Muavene Taburu binbaşısı iken düşmana casusluk niyetiyle firar etmiş ve bir hayli arandığı hâlde ele geçirilememişti. Hasan Paşa, böyle birinin Sultan Murad’ın koluna girmesinde bir hinlik olduğunu düşündü.
Vaziyet vahimdi. Hasan Paşa, bunu çabuk fark etti. Devlet ve milletin başına büyük bir felaket getirme ihtimali bulunan Nişli Salih ile arkadaşını engellemek gerekir diye düşündü.
Elindeki sopayı çelik gibi parmaklarının arasına iyice yerleştirdi. Onlar merdivenden inip de önünden geçerlerken Hasan Paşa, birdenbire yerinden fırladı. Sağ taraftaki adamı, başına indirdiği bir sopa darbesiyle yere yuvarladı.
İkinci darbeyi Nişli Salih’e indirdi. O da sopayı yer yemez, cansız bedeni yere serildi.
Bu sırada Hasan Paşa’nın gözüne silahlı bir zaptiye neferi ilişmişti. Ona; "Arkamdan gel" emrini vermişti.
Üzerinde hiçbir silah olmadığı hâlde kapı nöbetçisinin elindeki değneği kavrayan Hasan Paşa, o tek zaptiye neferi ile içeri girmişti. Giderken de kapıcıya; "Koş, karakola haber ver. Asker yetişsin" demişti.
Sultan Murad’ın sağ ve sol tarafındaki adamları birer sopa darbesiyle öldürdükten sonra sabık Padişah, endişe içerisinde duvara dayanmıştı. Göçmenler de ellerindeki büyük bıçaklarla Hasan Paşa’nın üzerine atıldılar. Hasan Paşa,
Zaptiye neferine; "Ateş et!" diye bağırdı! Fakat zaptiye, korkudan ne yapacağını bilemez hâle gelmişti. Hasan Paşa, askerin şaşkınlığını görünce elindeki on altı mermi atan Vinçester marka silahı alıp göçmenlerin üzerine ateş açtı. Birbiri ardına attığı kurşunlarla bunları olay mahallinden uzaklaştırdı. İşte bu sırada silahlar patlamaya başlamış, askerler içeri dalmışlardı...
             Beşiktaş Muhafızı Yedi Sekiz Hasan Paşa ve Bir Devrin Hikâyesi-Ethem Erkoç
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp