Şampiyonluk havasına girmiş tribünler önünde sezonun en iyi maçlarından birini oynadı Trabzonspor.

¥ Doğru mu değil mi bilmem; yetmişli yıllarda Trabzon’da tabancalı insanların yardımcı hakemin arkasında çizgi boyunca gidip geldiği konuşulurdu. Bugün gelinen nokta ise şu:
¥ Trabzonspor’un taraftarına verdiği önemi gösteren videolar göz yaşartıyor, forma reklamındaki samimiyetin gözyaşı kurumadan... Futbolun insani yönünü de öne çıkarıyor bordo-mavililer.
¥ Eğer Trabzonspor puan durumunda “yerlerde sürünseydi” ilk suçlayacağımız kişi başkan olurdu; o zaman ligin zirvesinde bulunma gururunun bir numaralı ismi de başkan olmalı.
¥ Şampiyonluğa oynayan bir kadro kurmak, Uğurcan’ı, Guilherme’yi, Ndiaye’yi, Nwakaeme’yi, John Obi Mikel’i, Sörloth’u aynı forma altında buluşturmak, giden teknik direktör sonrasında kendi adamına güvenerek takımı teslim etmek… Daha birçok şey için teşekkürler Ahmet Ağaoğlu!  
¥ Saha içine dönersek… Maç öncesi Macit Hosseini, ilk yarı bitmeden Anthony Nwakaeme’ye rağmen coşkusundan ve baskısından hiçbir şey kaybetmedi Trabzonspor. Şampiyonluk havasına girmiş tribünler önünde sezonun en iyi maçlarından birini oynadılar.
¥ “Kuzeyin Yıldızı” Sörloth attığı ve attırdığı ile yine başrole soyundu. Kaç zamandır parantez açacağım, unutuyorum; Matias Campi birçok maçta olduğu gibi dün de görünmez kahramanlardan biriydi. 
¥ Cevat Güler ismi birçokları için bir şey ifade etmez. Sokakta yürüse kimse tanımaz. Oysa Süper Ligde şampiyon olmuş 35 isimden biridir. Yani Hüseyin Çimşir’in tecrübesi olmayabilir ama şampiyonluk apoleti olabilir.
¥ Sivas’a bakarsak… Umarım yanlış not almamışımdır; ilk isabetli şutunu 67. dakikada attı. Ligin en zor deplasmanında ve şampiyonluk rotasına girmiş bir takım önünde, üç sakatlık ve üç mecburi değişiklikle işi zordu Rıza Hoca’nın. 
¥ Dört küsur yıldır Trabzon’a yollanmamış olan Cüneyt Çakır, tecrübesiyle zor maçı kolaya çevirdi.  

Maçın adamı: Alexander Sörloth