Top
Rahim Er

Rahim Er

rahim.er@tg.com.tr

24/09/2022

SANCILI DÜNYA

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dedikleri malûm:

-Batı, Sovyetleri dağıttı şimdi sıra bizde. Bu sebeple kısmî askerî seferberlik ilân ediyoruz. Savaş için her türlü silaha sahibiz. Her silahı kullanabiliriz. Blöf yapmıyoruz!!!...

Günün erken saatlerinde Rus halkına yapılan bu konuşma, dünya gündemine bomba gibi düştü. Amerikan ve Avrupa basını, bu çıkışı, Rusya’nın köşeye sıkışmasına yordular.

Sn. Putin’in iddiaları doğru mudur?

En azından "hayır değildir!" denemez. Ama, bu sonuçta Rusya’nın payı da hatırlanmalıdır:

Rusya Federasyonu, SSCB’den bir "istilacı devlet" sabıkası devraldığını yok sayamaz. Nitekim Sovyetler, son nefesini verirken bile Kızılordu, 1990’da Bakü’yü işgal ve tarumar etti. Rusya Federasyonu, o sabıkayı sileceğine kalınan yerden yola devam ederek 2008’de Gürcistan’a girdi. 2014’te Ukrayna’da kalmış olan Türk yurdu Kırım, işgal ve ilhak edildi. 24 Şubat 2022’de ise Rus ordusu Ukrayna’daydı…

Kırım’ı kaybetmiş ve daha başka topraklarını da Rus tehdidi altında gören Ukrayna, kendini korumak için çâreyi NATO ve AB’ye girmekte buldu. Bu istek, bir Zelenskiy siyasetiydi. Londra, Paris ve Washington bu Yahudi lidere ve bu isteğe destek vermekteydi. Putin, "Ukrayna’nın NATO’ya girmesi, Moskova’nın da NATO menziline girmesi demektir!" diyerek öfkesini dile getirdi. Batı dünyası, Ukrayna’yı kullanarak, Rusya’nın güç kaybetmesinin peşindeydi. ABD’de her yeni gelen Başkan döneminde bir ülkeye girmek gibi bir alışkanlık var. Biden iktidarında Rusya’yı çevrelemek, Çin’i kuşatmak, Türkiye’yi Suriye, Yunanistan ve Ermenistan üzerinden yola getirmek gibi bir uygulama güdülmekte.

24 Şubat 2022’de Rus ordusunun Ukrayna’ya girmesiyle başlayan Rusya-Ukrayna Harbi, yedinci ayını arkada bırakıyor. Putin, konuşmasını tam da bu zamanda yaptı. Rusya 145 milyondur. Ordusu 1 milyondur. Ukrayna’nın nüfusu 45 milyon civarındadır. Muvazzaf asker mevcudu 160 bin kadardır. Vlodomir Zelenskiy Kiev’i buna rağmen dünyanın sayılı merkezlerinden biri olan Vladimir Putin Moskova’sına karşı direnebildi.

Bunlar yaşanırken daha başka gelişmeler de oldu. Ukrayna’nın doğusunda bulunan ve ciddî Rus nüfusun yer aldığı Donesk ve Luhansk bir kere daha gündeme geldi. Sadece onlar değil, bu defa güneydeki Herson ve Zaporija da gündemdeydi. İşgalin haftasında Donesk ve Luhansk’ın bağımsızlıkları konuşulur olmuştu. Şu ân Rus nüfuzundadır. Rusya, bu savaşta hayli zora girmişken askerî silahların yanı sıra referandum silahını da kullanmaya başladı. 23-27 Eylül 2022 tarihleri arasında Donesk ve Luhansk’ta referandum daha doğrusu plebisit yani halk oylaması yapılacak. Denilen o ki buralardaki ahalinin kahir ekseriyeti Rusya’ya bağlanmayı istiyor. Bu gerçekleştiğinde Kiev, hem nüfus ve hem de yer altı kaynaklarının bir kısmını kaybeder. Ayrıca psikolojik sarsıntı geçirir.

Buna ABD ve AB seyirci kalır mı?

Ukrayna, Batı’dan aldığı harp malzemeleriyle bugüne kadar dayanabildi. AB ve ABD bu defa yalnızca savaş eğitimi yaptıran komutan verme yerine doğrudan savaş araç ve gereçlerini de devreye sokabilir. Bu yapıldığında çatışma, dünya savaşına dönüşebilir.

O zaman akla gelen soru şudur:

-Alevlenen Rusya-Batı Harbi’nde NATO müdahil olur mu?

Olursa; Türkiye de çatışmaya çağrılır.

Bu, bizim için en tehlikeli durumdur.

Şu âna kadar, Antalya Diplomasi Forumu, İstanbul Tahıl Mutabakatı ve en son olarak da Esir Mübadelesi başta olmak üzere Rusya’yı Kırım’da işgalci sayma tavizsiz tavrımız başta olmak üzere Rusya-Ukrayna Harbinde çok dengeli bir yol takip ettik. Esirleri kurtardığımız gibi Avrupa’nın Rus gazına kavuşmasını da yine ancak biz, temin edebiliriz. Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan, şimdi hem iki devleti barışa ve liderlerini bir masa etrafında buluşmaya ve hem de gaz baskısını insanî yumuşaklığa ve ticarî gerçeğe döndürmeye uğraşacaktır.

Gelinen safhada dünya liderleri ve AB ve ABD gazeteleri, esir takasından dolayı Başkan Erdoğan ve O’nun şahsında Türkiye Cumhuriyetine arka arkaya teşekkür etmekteler. Dengeli, orta yol siyasetimiz, bir ay içinde ikinci defadır teşekkür almakta.

Önce tahıl yolunun açılmasından dolayı teşekkür.

Sonra esirlerin kurtulmalarından dolayı teşekkür.

Eğer, Putin’i Avrupa’ya gaz vermeye razı eder ve hele bu savaşı da bitirirsek bunun adı Üçüncü Dünya Savaşı’nı durdurmak ve milyonların hayatını kurtarmak olur…

Tehditler durmalı, savaş bitmelidir.

Harpler uzadıkça yorgunluklar, yoksulluklar artar.

Bir zamandır Rusya sokaklarında aleyhte gösteriler devam ediyor.

Yarın Kiev’de başlayabilir.

Kısmî seferberlik üzerine Ruslar yurt dışına geçmeye başladılar.

Savaşlarda yorgunluk, yoksulluk ve isyanlar… istifaları, darbeleri, suikastları getirir.

Bunlar, her iki devlette de yaşanabilir.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp