Top
Rahim Er

Rahim Er

rahim.er@tg.com.tr

16/09/2019

ŞAHLANIŞ

Cumartesi günü Elâzığ, Hakkâri, Mardin, Batman, Ağrı, Şırnak, Siirt, Bitlis, Şanlıurfa, Van, Muş ve Tunceli illerimizde vatandaşlarımız, devâsa Türk bayrakları altında yürüyerek “Kahrolsun PKK”, “Şehîdler ölmez, vatan bölünmez!” şeklinde sloganlar atarak terör örgütünü lânetlediler.
Vatandaşlar, hem Diyarbakırlı Kahraman Analar’la olduklarını göstermek ve hem de maişetini temin etmek için Kulp ilçesinde ormana giderken zalim bölücü örgütün bombayla katlettiği 7 sivil vatandaşa kıyılmasına duydukları büyük öfke sebebiyle sokak ve meydanlardaydı...
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da yüz binler, başlarının üstünde şerefli bayrağımızı taşırken hain örgütü ve onun arkasında yer alan sömürgeci devletleri, en şiddetli tonda protesto ediyorlardı.
Böylesine büyük ve böylesine öfkeli bir protesto, son yıllarda görülmemişti. Kanlı örgüt, 35 yıldır bölge halkını sindirmiş ve yıldırmıştı. Bu süre içinde bazı yerlerde devlet kudretinin zaman zaman zaafa uğradığı bile oldu. Bu sebeple 14 Eylül 2019 bir dönüm noktasıdır. Buraya varılmasının 3 esas sebebi vardır:
-Malûm terör örgütüne karşı son senelerde yurt içi ve yurt dışında karadan ve havadan verilen fasılasız ve tavizsiz mücadele.
-Gizli ve sinsi tehditlerle alınan oylar sonucu seçimlerin kazanılmasının ardından örgüte biat eden bir kısım başkanların vazifeden alınarak yerlerine kayyum tayin edilmesi.
-Böylece doğan elverişli ortamı ana sezgisiyle fark ederek HDP Diyarbakır il binasının önüne dikilip “Evladlarımızı verin! Nasıl götürdüyseniz öylece getirin!!!” diye haykıran kahraman anaların çığlığı.
Ancak millî şahlanış meşalesini yakan anaların öpülesi elleridir. Vatandaşların bu öfkeli yürüyüşleri de anaların Evlat Nöbetleri de tarihî değerdedir. Terör örgütü, anaları da fanatik Kürtçüler dışında bölge halkını da kaybetti. Bunu pekiştirmek ve geliştirmek lâzım.
Bu sebeple şunlar yapılmalıdır:
1-Bölgedeki bütün analar cesaretlendirilerek, üstlerine sinmiş korku tozlarını silkinip onlar da nöbetteki anaların yanına sevk edilmelidir. Analar, bugünlerinin ve yarınlarının teminat altına alındığına inandıklarında nöbetteki ana sayısı binleri bulur.
2-Yüreği yanan bu analara her dernek, vakıf, oda, sendika ve meslek birliğinden temsilciler ziyarete gitmelidir.
ASKON’un dağdaki çocuklara yaptığı “Suça bulaşmadıysan gel okulunu bitirmek için burs temin edelim, mezunsan iş bulmana yardımcı olalım!” çağrısını TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB ve benzer diğer kuruluşlarla büyük 100 şirket de tekrarlamalıdır.
3-Evladı dağa kaçırılmış olsun veya olmasın her ana yaşadığı vilayette muhatap partinin il binası önünde Evlat Nöbeti tutmalıdır.
4-Haber merkezleri, “Evlatlarının dağa kaçırıldığını iddia eden analar...” diye son derecede rahatsız edici bir haber dili kullanmamalıdır.
5-Doğu ve güneydoğudaki halk şahlanışı 7 ayrı bölgenin 7 merkezinde milyonluk mitingler şeklinde tekrarlanmalı. Bu toplantılar, her partiye açık olmalı, analara destek verilmeli, terör lanetlenmeli, PYD’ye silah sevkiyatı kınanmalıdır.
Anadolu’nun birliğini yeniden ana’lar kurdular. Bu rüzgârın gücü millî faydaya dönüşmeli.
35 senedir her türlü zulme rağmen kalblerinde vatan muhabbeti ve birlik şuurunu koruyan ve bugün meydanlara çıkan Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu’nun sabır âbidesi azîz mensupları her türlü takdire lâyıktır.
Eylemdeki analar-babalar, “Örgüt, evladlarımızın dinini bile çalıyor!” diye feryat ediyorlar. Sadece dinlerini değil, kızların ırzlarını da çalmaktalar. Ülkemizdeki en belirgin dindar vatandaşlar, adı geçen bölge insanlarıdır. Katil örgütse Marksist-Leninist’tir. Onların ait olduğu ideolojide din, afyondur.
Böyle bir çete, Doğu ve Güney Doğu’nun temsilcisi olabilir mi?
Sömürgeci devletler, 35 sene evvel Ermeni Asala örgütünü çekip bu örgütü sahaya sürdüler. Şimdi de soğuk savaş döneminin PKK’sını terk ederek PYD/YPG’yi sahaya sürmüş hâldeler. Şekil değiştirmiş bu örgüte savaş uçakları hariç vermedikleri silah kalmadı. Savaş uçaklarını da verip ardından devlet olarak da tanıyacakları takvim uzak görünmüyor. Bu sebeple “helikoptere binildi-inildi” gibi zaman israflarından kaçınıp bölgede yaşanan Anaların Evlat Nöbeti ve yüz binlerin protestoları iyi değerlendirilerek buradan alınan mânevî güçle Kandil’de de Fırat’ın doğusunda da gereken yapılmalıdır.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp