Top
Prof. Dr. Kemal inat

Prof. Dr. Kemal inat

kinat@sakarya.edu.tr

01/05/2019

“Açık sözlü” Trump ve “aptal” selefleri!

Amerika Başkanı Trump yine açık sözlülüğüyle gündeme damgasını vurdu.
Wisconsin eyaletindeki bir miting konuşmasında Suudi Arabistan Kralı Selman’dan nasıl 500 milyon dolar haraç aldığını eğlenceli bir şekilde anlattı. Şunlar Trump’ın söz konusu mitingdeki ifadeleri:
“Bir ülkeyi savunmak için her yıl dört buçuk milyar dolar kaybediyoruz ve bunlar zenginler. Aradım ve bunun iyi olmadığını söyledim... Bir telefonla bize 500 milyon dolar daha fazla para ödediler, sadece bir telefonla bunu sağladık.”
“Nakitten başka bir şeyleri yok değil mi? Bizden 450 milyar dolarlık satın alma yaptılar. Suudi Arabistan’ı kaybetmek istemiyorum.”
Trump’ın bu ifadeleri kullandığı mitingin adı da “Amerika’yı yeniden büyük yap!” (Make America great again) idi. Yani Amerika’nın büyük olmasının yolunu anlatmış oldu “açık sözlü” Amerika Başkanı.
“Açık sözlü” Amerika Başkanı’nın aynı konuşmasındaki bir başka ifadesi de oldukça ilginçti. Suud Kralı Selman’ın kendisine daha önceki Amerikan başkanlarının bu şekilde arayıp para istemediklerini söylediğini ve ona “Çünkü onlar aptaldı” cevabı verdiğini gururla anlatıyor.
Gerçekten Trump’tan önceki Amerikan başkanları, onun gibi Suud krallarını arayıp açıktan haraç istemedikleri için aptal mıydılar?
Trump’tan önceki Amerikan başkanları dönemlerinde Suudi Arabistan, Amerikan müttefiki olmasının bedelini nasıl ödüyordu?
Suudi Arabistan gibi petrol zengini olmayan ülkeler Amerikan müttefiki olmalarının bedelini nasıl ödüyorlar?
Bu ilişkide asıl aptal olan kim? “Açık sözlü” Trump mı, onun kadar açık sözlü olmayan selefleri mi, hep kaybeden tarafta yer alan haraç ödeyenler mi, yoksa haraç ödemeye yanaşmadığı için başı dertten kurtulmayanlar mı?
Trump’ın mitingdeki taraftarlarını coşturan bu açık sözlülüğü hakkında “aptal” selefleri ne düşünüyor acaba? Amerikan bürokrasisi bu açık sözlülük karşısında memnun mudur?
Trump’ın “açık sözlülüğü” bu soruların herkes tarafından sorulmasına yol açtı.
***
Kral Selman ile bir telefon görüşmesi hikâyesini anlatan Amerika Başkanı Trump, pazartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bu görüşmeden, Kral Selman ile yaptığı görüşmedeki gibi, mitinglerde anlatabileceği bir başarı hikâyesi çıkmayacağı kuşkusuz. Zira AK Parti döneminde Türkiye, ABD’den gelen her dayatmaya evet demediği için önemli sorunlar yaşıyor.
Bu dayatmalara boyun eğseydi ödeyeceği bedel daha büyük olacaktı kuşkusuz. Onlarca yıllık NATO geçmişi bunun açık göstergesi. Türkiye’nin NATO üyeliğini, ABD’nin bir eyaleti olmayı kabul etmek gibi algılayan Washington yönetimleri onlarca yıl boyunca Türkiye’nin egemenliğini ihlal eden bir tavır içerisinde oldular, iç ve dış politikasını kendi istedikleri doğrultuda dizayn etmeye çalıştılar.
Ankara’nın buna ayak uydurmayı reddettiği ve kendi halkının çıkarları doğrultusunda politika geliştirmeye yöneldiği dönemlerde ise, darbe dâhil olmak üzere çeşitli araçlara başvurarak Türkiye’nin ekseninin kayıp yörüngeden çıkmasını engellediler.
Türkiye’nin, ödediği bedele rağmen bağımsızlık yolunda attığı adımların ne kadar değerli olduğunu Trump’ın “açık sözlü” ve “kibirli” bir şekilde Suudi Arabistan Kralı’yla yaptığı telefon görüşmesini ifşa etmesi gösteriyor.
Suudi Arabistan’ın Amerikan müttefiki olmanın bedelini nasıl ödediği bu sözlerden açık bir şekilde anlaşılıyor. Amerikan yönetimleri, Suudi Arabistan’daki kralları iktidarda tutmanın karşılığında onlardan istedikleri zaman istedikleri kadar para da alabiliyorlar, istedikleri silahları satıp silah şirketlerini zengin etmelerini de sağlayabiliyorlar.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp