Top
Prof. Dr. Çağrı Erhan

Prof. Dr. Çağrı Erhan

cagrierhan@yahoo.com

27/09/2020

Doğu Akdeniz’de hakkaniyet ve iş birliği

 
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı geçtiğimiz perşembe günü, uluslararası Doğu Akdeniz Konferansı düzenledi. İnternet üzerinden 1 milyondan fazla kişinin izlediği konferansta Doğu Akdeniz’deki ihtilafların sebepleri, çözüm yolları ve muhtemel iş birliği imkânları üzerinde duruldu. Konferans boyunca konuşmacıların en fazla vurguladığı kelimelerin başında, hakkaniyet geliyordu.
Uluslararası hukukun temel kavramlarından olan hakkaniyet, Doğu Akdeniz özelinde ele alındığında karşımıza üç önemli kıstas çıkıyor.
Birincisi, bir denize kıyısı olan devletin kıyı uzunluğu ile o devletin söz konusu denizdeki yetki alanları arasındaki orantı. Başka bir deyişle, deniz yetki alanları hesaplanırken temel alınan en önemli hakkaniyet ölçüsü kıyı uzunluğu. Bir devletin ne kadar kıyısı varsa, o kadar geniş bir yetki alanı olur.
İkinci hakkaniyet kıstası ise mesafe. Bir devletin ana ülkesinden uzakta ve bir başka ülkeye daha yakın olan adalarının sahip olacağı deniz yetki alanları, ana ülkesinin sahip olduklarıyla aynı niteliklere sahip olamaz.
Üçüncüsü, çok sayıda devletin muhtemel deniz yetki alanlarına sahip olduğu denizlerde yetki alanlarının adil ve hakkaniyete uygun sınırlandırılması ancak ve ancak tüm kıyıdaş devletlerin hesaba katılacağı bir sistemle mümkün olabilir. İki veya daha fazla devlet birbirleriyle anlaşarak ama diğerlerinin muhtemel deniz yetki alanlarını görmezden gelerek uluslararası hukuka uygun hareket etmiş olmazlar.
Üç hakkaniyet kıstası da bugüne kadar çok sayıda uluslararası yargı kararıyla tescil edilmiş ve sonuçta ortaya bir içtihat çıkmıştır. Günümüzde Ege’de ve Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları anlaşmazlıklarının giderilmesi tarafların bu üç temel hakkaniyet kıstasını kabul ederek ve uluslararası hukukun bir diğer temel prensibi olan hüsnüniyetle hareket etmesiyle mümkün olur.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun açılışında yaptığı konuşmada Doğu Akdeniz’deki ihtilafların hakkaniyet çerçevesinde çözülebileceği mesajını verirken aynı zamandan bu yönde nasıl ilerlenmesi gerektiğiyle ilgili tarihî bir çağrı yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan kıyıdaş tüm devletlerin birbirlerinin mevcudiyetine ve temsiliyetine dair herhangi bir çekince olmadan masa etrafında bir araya gelebilecekleri bir Akdeniz Konferansı önerisinde bulundu.
Akdeniz’de daha önce gündeme gelen çeşitli iş birliği mekanizmalarının tümünün başarısız olmasının arkasında, ya sadece belli konulara teksif edilmiş olmaları ya da kıyıdaş devletlerin bazılarının şu veya bu gerekçelerle masadan dışlanmış olmaları yatıyordu. Avrupa Birliği’nin Barselona sürecinden, ABD’nin Genişletilmiş Kuzey Afrika ve Ortadoğu Projesi’ne ve Fransa’nın Akdeniz İttifakı girişimine kadar bu türden çabaların tamamı günümüzde anlamını kaybetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçmişteki başarısızlıkların sebeplerini de etüt ederek, hiçbir ülkeyi dışlamayan ve tek konuyla sınırlı olmayan bir konferans daveti yapıyor. Bu daveti tam da bazı ülkelerin Türkiye’yi dışarıda bırakarak Akdeniz enerji forumu için Kahire’de bir araya gelmiş oldukları sırada ilan ediyor. Bir anlamda, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışarıda bırakılarak, bazı devletlerin kendi aralarında Akdeniz’in hidrokarbon rezervlerinin paylaşımı konusunda beyin jimnastiği yapmalarının ne kadar beyhude olduğunu yüzlerine vuruyor.
Tüm kıyıdaşların toplanacağı bir konferansta enerjiden turizme, taşımacılıktan Covid-19’la mücadeleye, gıda, hayvancılık ve balıkçılığa kadar birçok konuda çok taraflı bir iş birliği platformu meydana getirilebilir. Birbirleriyle siyasi ihtilafları olan devletler, Akdeniz’deki müşterek menfaatler için rekabeti bir yana bırakarak iş birliği arayışlarına girebilirler. Hatta bu konferans ileride bir Akdeniz Ekonomik İşbirliği Topluluğunun da başlangıç noktasını oluşturabilir.
Doğu Akdeniz’de hakkaniyete ve hüsnüniyete dayalı bir iş birliği mekanizmasına kapı aralayacak olan bu davete kıyıdaşların ve bölgeyle ilgilenen diğer güçlerin nasıl tepki vereceklerini önümüzdeki aylarda göreceğiz.
 
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp