Top
Necmettin Batırel

Necmettin Batırel

necmettin.batirel@tg.com.tr

19/11/2019

Haydut devlet!

Amerika gözüne kestirdiği ülkeleri önce ekonomik krize sokuyor. Halk sokaklara dökülüyor, isyan hareketi başlıyor. Bombalı sabotajlarla insanlar hayatlarını kaybediyor, korku ve dehşet her tarafı kaplıyor. Polis gücü ile olaylar önlenemiyor. Uluslararası medya bu görüntüleri anında dünyaya servis ediyor. Yönetim ağır şekilde suçlanıyor. Bu süreç haftalarca devam ediyor. Sonunda ya hükûmet ya da devlet başkanları pes ediyor.. Hong Kong’da 6 ay önce başlayan kanlı gösteriler devam ediyor. Hedef Çin. Şili’de, Katalonya’da da aynı tablo var. Irak’ta ve Lübnan’da ateş bacayı sardı. İran şimdi hedefte. Benzin zammı protestoları ülkeyi yangın yerine çevirdi. Ölü sayısı artıyor, halk dehşet içinde. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo hiç kimseden çekinmeden İran’daki protestoculara “ABD sizi duyuyor. ABD sizi destekliyor. ABD sizin yanınızdadır" mesajı yayınlayabiliyor...
ABD darbeyle yıktığı ülkelerde işbaşına kendisini destekleyen yönetimleri getiriyor. Bu uygulamaya karşı çıkan ülkeler en ağır yaptırımlarla tehdit ediliyor.. Korkunç bir süreç yaşanıyor.. Dünya kazan ABD kepçe.. Daldırıyor dibine, ne çıkarsa atıyor heybesine.. Bolivya Devlet Başkanı Morales, ABD’nin taleplerine boyun eğmeyince ülkesinin altı üstüne geldi. Adam 14 yıl başkanlık yaptığı ülkeden Meksika’ya kaçtı. 
Peki ABD Bolivya’da neden darbe yaptırdı? Bolivya Dünya Lityum madeni rezervinin yarısına sahip bir ülke.. Lityum cep telefonu pillerinde kullanılan "21'inci yüzyılın altını" olarak kabul edilen bir maden. ABD, bu servete el koyarak lityumun en büyük müşterisi olan Çin’in de elini kolunu bağladı. Sırada petrol zengini Venezuela ile altın zengini Nikaragua var.. ABD şimdi bu ülkeleri ele geçirmeyi kafasına koydu... Demokrasi hak getire. Resmen halkı isyana teşvik ederek ya da silahlı kuvvetleri ele geçirip mevcut yönetimi alaşağı ederek hegemonyasını kuruyor. 
Peki bu süreç nasıl sona erecek? Dünya köle ABD hep kral mı kalacak? Elbette ki hayır! Zulüm asla payidar olmaz. Zalim kendini en güçlü gördüğü anda yıkılır. ABD’de yıkılacak. Unutmayın çok uzun sürse de transatlantikler de batar.
ABD'yi frenleyecek, tek güç, doların hâkimiyetini kırmaktır. Amerikan parası dünyanın her yerinde yaklaşık 100 yıldır küresel rezerv para olarak kullanılıyor. İşte bu güvence ile ABD, dış açıklarını sürekli dolar basarak ve aşırı borçlanarak kapatıyor. Dünyanın süper gücü aslında borç içinde yüzüyor. Devletin borcu 22 trilyon dolarla tarihi rekora ulaşmış durumda. Bu borcun 16 trilyon doları ABD Hazinesi’ne, 6 trilyon doları dış ülkelere ait. ABD'de borcun millî gelire oranı Dünya Bankası rakamlarına göre yüzde 105 seviyesinde. (Türkiye’de %34).. Yani her Amerikalının ortalama yıllık gelirinden fazla borcu var. Tüm kazançlar borca yatırılsa dahi yine de yetmiyor. İşte bu yüzden Amerika’nın önünde dünyayı sömürerek varlığını sürdürmekten başka yol kalmıyor.. Karşısına kim çıkarsa çıksın silahla, dolarla, istihbarat ağıyla ezip geçiyor. Onun için her yol mubah!.. 
Bu haydut devlet saldırısı karşısında küresel merkez bankaları dolardan kaçmaya başladı. Devletler artık aralarında kendi para birimleriyle ticaret anlaşmaları imzalıyor. 2008 Krizi sonrasında dünya merkez bankalarının rezervlerindeki dolar miktarı yüzde 64’lerden yüzde 55’lere kadar geriledi.. Ancak yine de yüksek. Çok kutuplu dünyada, çok kutuplu para birimine şiddetle ihtiyaç var. Hızlı kullanımı ile merkez bankalarının kontrolü dışında kalan kripto paralar (Libra/Bitcoin) çok yakında emtia alım satımında kullanılmaya başlandığı anda doların rezerv para statüsü yerle bir olacak...
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları