Piyasalardaki çöküntü de coşku da son derece abartılı.. ABD-İran savaşı rafa kalktı.. Çin ile ticaret anlaşması 15 Ocak’ta Washington’da imzalanıyor. Libya’da ateşkes ilan edildi. Bankalar 2020 öngörülerinde hedef büyüttü. Turizm gelirleri rekor kırdı. Yıllık mevduat faizi %10’un altına düştü. Kurlar gevşedi. Risk primi 276’ya indi. Bunların hepsine tamam. Ama Borsa İstanbul’da bir günde 5 bin puanlık yükseliş biraz değil bayağı fazla olmadı mı? Paraşütsüz düşüyor, füzeyle yükseliyoruz. Yatırımcılar abondone oluyor, yahu bunun orta yolu yok mu? Olaya başka pencereden bakınca gerçek ortaya çıkıyor. Yabancı yatırımcı piyasada olmayınca yerliler istediği gibi cirit atıyor. Öyle bir rüzgâr estiriyorlar ki, insanlar endeks 160 bini aşacak beklentisine kapılıyor. Yükseliş trenine binmek için âdeta birbirlerini eziyorlar. Onlara bu gazı verenlerin ağzı kulaklarında. Şimdi kısa zamanda elde ettikleri kazançlarını cebe koymak için olumsuz bir gelişme arayacaklar. Bunu da bulacaklardır hiç şüpheniz olmasın.
Panik satışlar başladığı zaman binlerce yatırımcı yukarıda yakalandığı için faturayı ödeyecek. “Hay elim kırılsaydı borsaya girmeseydim” diyecek, arkasına bakmadan çıkıp gidecek. Sermaye Piyasası Kurulu ekim ortasında aldığı 7 bankaya açığa satış yasağı kararını kaldırmadığı sürece piyasaya yabancı yatırımcı gelmeyecek. Meydanda yerlilerin borusu ötecek. Onlar da aralarında anlaşarak sürekli kaymak yiyecek. Beyler! Farkında mısınız, bindiğimiz dalı kesiyoruz. 1 günde banka hisselerinin %7’nin üzerinde prim yapması hiç normal değil. İşin gerçeğini size söyleyeyim. Biz kazanmasını da harcamasını da maalesef bilmiyoruz. Kantarın topuzunu hep kaçırıyoruz. Sonra da oturup nerede yanlış yaptık diye tartışıyoruz. Ortada mükellef bir sofra var, gayet nefis, ama patlayıncaya kadar yiyerek davul gibi şişmek niye...
Merkez Bankası Genel Kurulu, kâr dağıtımını yapmak için 20 Ocak tarihinde olağanüstü toplanacak. 2019 kârının avans dağıtımı yapılacak. Birikmiş ihtiyat akçesi kâra katılarak dağıtılacak. İhtiyat akçesinden kalan tutarın 50 milyar lirayı aşması bekleniyor. Böylece savunma harcamaları için kaynak sağlanmış olacak. Gelirler arttığı için bütçenin açık vermesi önlenecek. Merkez Bankası’nın 2019 yılında 18,9 milyar lira ile olan hazine desteği 2020’de 645.5 milyar lira olan bilançonun %5’ine çıkarılıyor. Yani 32.2 milyar TL hazineye aktarılacak. Merkez Bankası’nın bilanço büyüklüğü arttıkça hazineye aktarılacak miktar da artacak. Merkez Bankası’nın yeni yılda vereceği destek tutarı 150 milyar lirayı aşacak. Böylece 2020’de 139 milyar lira olarak öngörülen bütçe açığı ortadan kalkacak. Hazinenin eli rahatlayacağı için faizler düşüş potasındaki seyrini sürdürecek. Enflasyon tek hanede kalacak.
Burada şu soruyu sormak gerekmiyor mu? Merkez Bankası’nın elinde böyle müthiş bir silah vardı da bugüne kadar neden kullanılmadı?
