Top
Meryem Aybike Sinan

Meryem Aybike Sinan

meryemaybike@gmail.com

24/08/2020

Türkiye’den destek bekliyoruz!

 
Önceki gün Ukrayna basınında ilginç bir haber yayınlandı.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı 1. Bakan Yardımcısı Emine Dzheppar “Türk Konseyi” şûrasına gözlemci üye olarak girmek istediklerini söylüyordu.
Göreve geldiği günlerde kendisiyle ilgili “Ukrayna Bürokrasisinde Bir Türk Kadını” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. O gün önce dostları aracılığıyla daha sonra bizzat teşekkür etti ve o tarihten sonra da görüşmeye başladık. Hakikaten hem çok nazik, diplomasi inceliklerini iyi bilen hem batı hem Türk kültürüne vâkıf, Türk kültür ve medeniyet mirasını iyi analiz edip gerçekçi yorumlarda bulunan Emine Hanım'ı bizler de kısa zamanda hem çok takdir ettik hem de çok sevdik.
Bu haberi duyar duymaz kendisine ulaştım. Mesele hakkında görüşlerini sordum. Neden Türk Konseyi dedim? Bu şûra Türkçe konuşan ülkeler topluluğudur, Ukrayna neden gözlemci üye olmak istiyor?
Verdiği cevap gayet anlamlı ve sade idi:
“Çünkü Ukrayna Türk kültür ve medeniyetinin mirasçısıdır!”
Bu cümle gerçekten çok anlamlıdır zira bu ülkede hem Kırım Tatar Türkleri hem Gagauz Türkleri hem de diğer Türk topluluklarından yüz binlerce soydaşımız yaşıyor. Öyle ki geçtiğimiz yıllarda Ukrayna Hükûmeti, “Kırımlı Cemile” adıyla bildiğimiz Susana Jamaladinova’yı, İsveç'in başkenti Stockholm'de yapılan Eurovision şarkı yarışmasına Ukrayna’yı temsilen göndermiş ve Kırımlı Cemile, Kırım Tatar kıyafetleri giyerek söylediği şarkısında Stalin’in 1944 yılında 240 bin Kırım Tatar Türkü'nü Kırım'dan sürgün ettiği o acı dramı seslendirmiş ve birincilik elde etmişti.
Bir de Rusya tarafından işgal altında tutulan Kırım’ın meşru millî meclisi de bugün Ukrayna Meclisinde faaliyetlerini sürdürüyor. Kırım Tatarlarının efsanevi lideri Mustafa Cemil Kırımoğlu, bu ülke parlamentosunda milletvekili olarak görev yapıyor. Dolayısıyla Emine Hanım'ın bu cümlesinin altı pek çok anlamda dolu doludur.
Emine Hanım’a "Peki, Türk Konseyi ülkeleri tarafından gözlemci üye olmak isteğiniz kabul edilecek mi?" diye soruyorum. Şöyle diyor:
“Şu an gözlemci statüsü almak istiyoruz. Tam üyelik ne vakit olur, bilemem. Büyükelçimize gerekli görevi ayarladık, Dışişleri Bakanlığı ile bu görüşmeleri yürütecek. Ancak Türkiye’den destek bekliyoruz. Kırım Tatar Türkçesiyle: Türkiye’den koltutuv bekleriz!"
"Peki Rusya’nın bu girişimi engelleme ihtimalini görüyor musunuz?" sorumuzu da şöyle cevaplıyor:
“Şu an Rusya’nın engel olmasını düşünmüyorum. Olursa dahi başarılı olacağını zannetmiyorum! Biz Türkiye’den koltutuv bekliyoruz.”
"Emine Hanım Türkiye’ye ne vakit geleceksiniz?" diye sorduğumda verdiği cevap tabii ki beklediğim cevaptı:
“Yakın zamanda gelmek istiyorum. İstanbul’u çok özledim!"
Öyle zannediyorum ki başta Türkiye, bölgesinde güçlendikçe, istikrarı korudukça, Türk Konseyi ülkeleri arasında sosyokültürel, ekonomik ve askerî iş birliği ve daha pek çok alanda karşılıklı ilişkiler arttıkça bu bünyeye dâhil olmak isteyen daha pek çok ülke olacak.
Şahsi kanaatim Ukrayna’nın Türk Konseyine girmeyi gözlemci statüsünde de olsa fazlasıyla hak ettiğidir. Çünkü bu ülke ile hem "mavi vatan" üzerinde komşuyuz hem de derin kültürel ve tarihî bağlarımız var. Türkiye ile müttefiklik için ciddi girişimleri olan bu ülkeye gereken desteğin verileceğini düşünüyorum.
(Türk Konseyi) Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi, 2009 yılında Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan’ın bir araya gelmesiyle kurulmuştur. Türk Konseyinin faaliyetleri İstanbul’da yerleşik Sekretarya tarafından koordine edilmektedir.
Şu notu da şerh düşelim biz:
Türk Konseyi geleceğin parlayan yıldızıdır!
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp