Top
Meryem Aybike Sinan

Meryem Aybike Sinan

meryemaybike@gmail.com

23/09/2022

Kırgızistan “Patagonya” değil!

 
 
Maalesef…
Kırgızistan ve Tacikistan arasında sular durulmuyor.
Uzun yıllardan beri ara ara “sınır” ve “su” konularındaki husumeti depreşen Tacikistan yine Kırgızistan’a saldırdı. İki ülke arasında sınır bölgesinde otlatma, su kaynakları, orta yol kullanımı ve izinli geçişler nedeniyle sık sık yaşanan bu kabilden çatışmalar ve gerginlikler uzun yıllardır önlenemiyor.
Ancak yerel kaynaklar bu saldırının Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un Türkiye’den satın aldığı Bayraktar Siha’larla verdiği resimlerin hemen akabinde gerçekleşmesinin manidar olduğunu söylüyorlar!
Tacikistan, gerçekten de bu kez zırhlı birliklerini kullanıp havan toplarıyla saldırıda bulundu ve bölgeden yüz binlerce insanın tahliye edilmesine yol açtı! Bu gelişmeden hemen sonra iki ülkenin devlet başkanları Özbekistan’daki Şanghay toplantısında bir araya gelip konuyu görüştükten sonra ateşkes sağlandı.
Ekonomik darboğazını bir türlü aşamayan Tacikistan ölçekli bir devlet neden Kırgızistan’a saldırıyor? Bu ülkenin dayandığı bir güç mü var? Öncelikle belirtelim ki Rusya bölgede çok etkin güç ve bu ülkedeki askerî üslerinin birçoğu faal. Borç batağına saplanan Tacikistan ekonomik anlamda âdeta Çin’in ipoteği altında. Kültürel ve ırk anlamında da İran bu ülkedeki nüfuzunu güçlendirmeye çalışıyor. Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, bu ülkenin yönetimini tam 27 yıldır kesintisiz bir şekilde elinde tutuyor. Orta Asya’da bu kadar uzun süre görevde kalan tek lider!
Peki Türk Devletleri Teşkilatı'nın, bu olaya tepkisi oldu mu?
Açıkçası çok düşük seviyede, tepkiden ziyade itidal çağrısı yapan açıklama, özellikle Kırgızistan’da üzüntüye neden oldu. Ermenistan’ın Azerbaycan’a mütecaviz tutumu nedeniyle Türkiye’nin verdiği üst seviyedeki haklı tepkisinin aynısını Kırgızistan da bekledi açıkçası. Türk Devletleri Dönem Başkanlığının Türkiye’de olması bu beklentiyi artırdı diyebiliriz.
Türk Devletleri Teşkilatı üzerinden de olsa daha güçlü bir destek sağlanabilirdi. “Her iki devleti itidale davet ediyoruz” cümlesiyle ne kınayabilen ne de Kırgızistan’a tam destek sağlayabilen Türk Devletleri Teşkilatı, bu açıklamayla Kırgız vatandaşları arasında hayal kırıklığına neden oldu. 
Bizler de üzüldük! Öyle ya Kırgızistan, Patagonya değil!
Yüz binlerce vatandaşını çatışma bölgesinden tahliye eden, yüze yakın vatandaşını kaybeden Kırgızistan bu olayda kendini yalnız hissetmemeliydi.  Ölen vatandaşları için “Ulusal Yas” ilan eden kardeş ülkeye en azından bu anlamda omuz verilmeliydi!
Bu olayların hemen akabinde Rusya’nın devreye girip ara buluculuk teklifi yapması ise hayli düşündürücü! Bu coğrafyada özellikle Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında bir çatışma olması yönünde bir tezgâhın kurulduğuna dair görüşler var nitekim son gelişmeler bu görüşleri doğrular nitelikte.
Kafkasya’da Ermenistan-Azerbaycan, Orta Asya’da Özbekistan-Kırgızistan ve Tacikistan arasında yaşanacak çatışmalar kimin işine yarayacaksa bu meseleleri köpürtenler de yine o mahfiller!
Kırgızistan, Türk devletleri içinde bulunduğu coğrafi konum itibarıyla en fazla koruma ve desteğe ihtiyaç duyan bir ülke. Uzun zaman iç çekişmelerle vakit kaybeden ülke Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un yönetime gelmesiyle derin bir nefes aldı ve ülkede hızla sosyal iyileşmeler ve demokratik gelişmeler kaydedildi.
Hasılı “Dilde, fikirde ve işte birlik” düsturu ile hayata geçirilen Türk Devletleri Teşkilatı’nın bir an evvel daha faal bir diplomasi yürüterek, ekonomik, diplomatik ilişkilere askerî iş birliğini dâhil edip, kardeş ülkeler arasında aktif köprüler kurmalıdır.
Geçmiş olsun Kırgızistan!
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp