Top
Meryem Aybike Sinan

Meryem Aybike Sinan

meryemaybike@gmail.com

15/07/2019

Unutana yine hatırlatırız!

15 Temmuz…
Türk milletinin, vatanına kasteden çakallar güruhuna okkalı bir Osmanlı tokadıyla haddini bildirdiği, tarihe mal olmuş çok önemli bir günün yıl dönümüdür.
15 Temmuz, Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunun zirveye taşındığı bir gündür. Bin yıllık Türk yurduna kasteden, milleti birbirine düşürerek iç kargaşa çıkarıp dış müdahalelere açık hâle getirme maksadıyla vicdanını dış mihraklara satmış yerli hainlerin bu yıkıcı hamlesine, Türk milletinin demirden bir yumruk olup bu alçakların suratına suratına balyoz gibi indiği mübarek bir gündür.
15 Temmuz’da yani o kâbus dolu kara günde, yerli iş birlikçi hainlerin tam olarak yaptıkları daha doğrusu yapmak isteyip de yapamadıkları şey, Türk milletinin "harîm-i ismetine" doğrudan bir işgal hareketidir!
Bu büyük millet, o gece gerçek bir destan yazmıştır.
Bütün dünyaya “Biz içimizde siyaseten tartışırız, kavga ederiz, bağırır çağırırız lakin hiçbir yabancıya, düşmana, haine verilecek bir karış toprağımız yoktur!”  diyerek tarihî bir ders vermiştir.
Orta Doğu’ya, birtakım üçüncü dünya ülkelerine bakıp bizi hafife alanlar, bu gecenin sonunda; bin yıllık kardeşlik hukukuyla maddi ve manevi anlamda birbirleriyle hemhâl olmuş “biz ölmeden yurt vermeyiz düşmana" diyerek kendini tankların altına atan, üzerine bomba yağdıran çelik kanatlı jetleri avuçlayıp parçalamak için el uzatan, vatanı, bayrağı, ezanı, kendinden aziz sayan büyük bir millet görmüşlerdir. Bu millet sadece bir avuç şerefsiz FETÖ'ye değil, onların yularını elinde tutanlara da okkalı bir Osmanlı şamarı indirmiştir.
Türk milleti, üzerinden zamanlar aksa, devirler değişse ve bütün şartlar, her şey aleyhine de olsa hiçbir gücün önünde eğilmez, eğilmemiştir çünkü gücünü şanlı tarihinden, ilhamını genetik kodlarından almıştır. Büyük Atsız bakınız ne der bir şiirinde:
“Delinse yer, çökse gök, yansa, kül olsa dört yan,
Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan,
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz...”
15 Temmuz, Türk milletinin ülkesine sahip çıkmasıyla AK’ın KARA’dan ayıklandığı, vatana kasteden hainlerin ise tarihin rezil ve alçak koridorlarına hapsedildiği bir Zafer Günüdür! 15 Temmuz Zaferi, demir bilekli, tunç yürekli Türk milletinin son yüzyıldaki en önemli zaferlerinden birisidir.
Bu millet, vatanı için göz kırpmadan kendini feda edenlere çok şey borçludur. Yediden yetmişe, hepimiz 251 şehidimizi hiçbir zaman unutmayacak ve niçin şehit düştükleri hakikatini her dem aklımızda ve gönlümüzde dipdiri tutacağız. 15 yaşındaki Halil İbrahim Yıldırım’ın ve 16 yaşındaki Abdullah Tayyip Olçok'un henüz hayatlarının baharında niçin şehit olduklarını neden bile bile ölüme koştuklarını aklımızdan çıkarmamamız lazımdır.
Bu gencecik çocukları kurşun yağan o kan ve barut kokan meydanlara götüren sır neydi? Bu iman ve vatan aşkıydı hiç şüphesiz. Onları ailelerinden, sevdiklerinden koparıp götüren yegâne saik, hiç şüphesiz vatana, millete, bayrağa, ezana duyulan katıksız sevgiydi! Allah onlardan razı olsun.
15 Temmuz onlarla destanlaştı.
Biz onları, bizim için şehit düşenleri asla unutmayacağız.
Bir şeyi daha unutmayacağız!
Gafil, ahmak, nankör, alçak ve hıyanet içindeki hain FETÖ'cüleri de unutmayacağız ve affetmeyeceğiz! Onlar bu ülkenin varlığına kastetmiş, bayrağına, milletine geçmişine ve geleceğine ihanet etmiş "mankurtlar" olarak kendilerine ayrılmış kapkara ve kirli sayfada daima nefretle anılacaklar!
Ve bir daha böyle alçaklıklara tevessül etmek isteyenlere, unutanlara da 15 Temmuz’u yine hatırlatırız elbette!
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp