Top
Kemal Belgin

Kemal Belgin

kemal.belgin@tg.com.tr

28/05/2020

Küme düşme meselesi!

TFF ile Kulüpler Birliği Vakfının son toplantısında küme düşmenin kaldırılması ve ligin 21 takımla oynanmasını teklif edenler olmuş. Haber yalanlanmadı. Başkan Özdemir ne yazık ki, “Bir bakarız” kabilinden sözler kullandı. Biraz ayıp olmadı mı? Hatırlarsanız 1980 darbesinden sonra başımızda bulunan merhum Paşa da “Ankara takımsız kalamaz. Bu yüzden Ankaragücü düşmeyecek” açıklaması yaparak fahiş bir hata işlemişti. Biz de o günlerin Tercüman’ında o lige “Topal Lig” adını vermiştik. Bakınız Sayın Özdemir; “Bu, uygun şike fırsatı tanımak olur...”

Aykut Hoca ne demişti!
Geçtiğimiz hafta sonu FBTV’de, çok bilmiş Bozkurt Yılmaz malum 2011 sezonundan söz ederken o dönemin teknik patronu Aykut Kocaman’ın bir sözünü hatırlattı. Şimdi bendeniz de bu kişiye aynı kişi, yani Aykut Hoca’nın kendi sesinden, canlı yayında kullandığı şu cümleyi hatırlatmak istedim. Hangi cümle mi? Şu: “Herkes hız yaptı, radara biz yakalandık...” Hadi bakalım beni tekzip et!

Merkezî yayın!
İzmir’deki bazı camilerden, Hristiyan dünyasına para versen oralardaki camilerden bile yapılmayacak bir rezillik sunuldu. Ekranlardan bu şehirdeki camilerin merkezî yayın sistemini kullandığını öğrendik. Ayıp be! Koca İzmir’de canlı ezan okuyacak hoca yok mu? Devamla; bu rezilliği öven malum sapık sosyal medya ünlüleri de olmuş. Olmuş diyorum, çünkü bendenizde bu illet yok. Hatta bir kadıncağız da içeri alınmış. Bence temizlik genişletilmeli...

Sözüm ona solcunun villaları!
Son günlerde gerek yazılı basında, gerekse görselde sık sık bazı ünlü (!) solcuların villaları ile ilgili haberler yer alıyor. Hepsi de bölüm bölüm kaçak yapılar... Bunlardan kimi yurt dışında firarda kiminin patronu aynen uzaklarda... Bodrum’u bilmem... Ama bizim Kadıköy’ün deniz kıyısı semtlerinde aynen böyle ünlü (!) solcuların villaları vardır. Şu anda içeride bulunan birisinin Kalamış, Moda, Adalar ayak altındaki villasının balkonunda yemek yemiştik. Şöyle özetlersem, ne kadar boşuna öten varsa hepsi, hem de aşırı zengindir. Milletten yana olanlar ise kiralar altında veya iki oda, bir salon ev sahibidir. Şöyle bir hafızanızı yoklayın, İstanbul’un bütün zengin semtlerinde bu kaçak villaların sahiplerinin arkasında olduğu parti kazanır hep... Hadi aksini savunun...

27 Mayıs’ın acı sonu ne?
O şerefsiz darbenin henüz 15 günü bile dolmamıştı. Kadıköy Altıyol’da o zamanlar Efes-Feza sinemalarının içinde bulunduğu bir iş merkezi vardı. O sinemaların müdürü de Fenerbahçe üyesi İlker Baba idi. Neyse... Müdüriyet odasına bir gün, bir bey ve koruması gelirler. O bey hemen üst kattaki Fenerbahçe Kulübü’nden Suat Belgin’e kendisinin geldiğinin haber verilmesi ister. Rahmetli babam da iner. Bir bakar ki, Cevizlik’ten yani şimdiki Şifa-Yoğurtçu Park yukarısı, mahalle ve futbol dostu Cemal Madanoğlu oturur. İşte tam sırada bendeniz evden kulübe gelmiştim. Önce Baba İlker’in kahvesini içeyim derken.... Evet, derken, bu kulaklarla, bu gözlerle 27 Mayıs ihtilalinin ne büyük bir kepazelik ve rezalet olduğunun kanıtlarına tanık oldum. Paşa aynen şunları söylüyordu: “Suat’çığım, 27 Mayıs sabahı ihtilali yaptık ama ertesi gün ne yapacağımızı bilemiyorduk. Dakikalarca birbirimize bakıp kaldık. Bence hata ettik galiba...” Baba İlker’in odasından çıkarken nefretim daha da büyümüştü.

Galatasaray’ın bitmeyen hesapları...
Son günlerde çıkan haberlere göre Galatasaray ciddi bir oyuncu temizliğine hazırlanıyormuş. Başta da Belhanda’ya müşteri aranıyormuş. Eh, herkes sizin gibi havaya para atar mı sanıyorsunuz? Çuvalla paraya siyahi bir uç adamı almıştınız. Sonrasında size kiralama piyangosu vurmuştu. Şimdi adam boşta talibi yok. Şayet satamazsanız, evde bırakıp sözleşmedeki parasını ödeyerek “zararın neresinden dönülse kârdır” kazancını elde ediniz!

Fenerbahçe’nin en doğru kararı!
Bayramın ilk günüydü yanlış hatırlamıyorsam, Fenerbahçe, eski oyuncusu Aurelio’yu teknik heyete aldığını açıkladı. Bir kere şunu belirteyim; Aurelio’nun Türkçesi, bir yabancıya göre harikadır. Trabzonspor’da başlayan serüveni Fenerbahçe’yle devam etmişti. Üstüne üstlük A Millî Takım’da da forma giydi. Şimdi önemli olan ne mi? Marco’nun yanında oturacakların ona ne kadar kulak kabartacaklarıdır.

Avrupa basketbolu bitti!
Ne zaman başladığını şimdi tam hatırlamıyorum ama bu Euroleague oynanmaya başlandığından beri Avrupa basketbolundaki heyecan müthiş artmıştı. Gerçi bu lige alınmak için biraz “kıyak” görmeniz gerekiyordu ama yine heyecan ve kalite yüklenmişti. Şimdi bu sezon iptal edildi. Alkışlayan kıyamet gibi... Bizim ligin de başına aynı karar düşmüştü. Anadolu Efes’in belki de duble yapacağı bir sezon küme gitti. Şaştığım şudur; aynı kıtada büyük büyük ülkeler futbol liglerine start verdiler. Siz de seyirciye salonu kapatıp pekâlâ oynatabilirdiniz. Ne güzel lafmış o be! Hangisi mi? Şu: Okullar olmasaydı maarifi ne güzel yönetirdim...

Beşiktaş’ın kumarı!
Karius’un gidişiyle Beşiktaş’ta as kaleci arayışlarının sürmesi beklenirken, kenarda oturan gençlere sarılacağı gibi haberler ağırlık kazandı. Acaba bugünkü Beşiktaş’ın ileri gelenleri, yönetici veya teknik adam, büyük takımın büyük kalecisi olmazsa olmazından haberdar değiller midir?

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları