Evet, 3813 sayılı özerk futbol yasası çıktığı günler havalarda idik... Hele hele ilk başkan Şenes Erzik olunca... Bu zat aynı zamanda UEFA ve FIFA bünyesinde hayli itibarlı, hatta koltuk sahibi idi... Fenerbahçe kongre üyesi, hatta yönetim kurulu eski üyesi olmasına rağmen tek bir saniye bunu kimseye hissettirmedi. Şimdi mi? Meğer ki rastgele! İhtimal mi? Bence sanki hiç yok gibi...
Pirlo Karagümrük'te
Bu Pirlo zamanın iyi ve kaliteli oyuncularından idi. Futbolu bıraktıktan sonra teknik adamlığa başladı. Öylesine ki Juventus'ta bile... Şimdi de bizim Karagümrük'e gelmiş... Herkes biraz şaşkın... Ama bu kulübün başkanlık koltuğunda oturan kişinin bu işin ta dibinden gelip bugünlere ulaştığını bilmek gerekir. Hayırlı olsun!
Avcı av yapamadı mı?
Gazetelerde, ekranlarda Trabzonspor'un ismi hiç duyulmamış ve ne oldukları tam bilinmeyen yabancılarla anılıyor. Ben de şaştım bu işe... Avcı Hoca’nın ki yıllarını bizim futbolda geçirmiş bir teknik adamın hiç mi aklında yerli yok? Üstelik bu meçhul yabancılar tonla da para istiyormuş...
İşte büyük kulüp böyle olur!
Galatasaray'da olağanüstü genel kurul vardı geçtiğimiz cumartesi günü. Tabii ki lisede yapıldı. 8 bin 800 üyenin oy kullanma hakkı vardı. Toplam oy ise 4 bin 300 civarında idi. Yani oy kullanma hakkı olanların yarısı oy kullanıyordu. Sonuçta Dursun Özbek 2 bin 208 oy ile bir kere daha başkan seçildi. Rakibi Hamamcıoğlu da 2 bin 73 oy aldı. Çekişme böyle olmalıydı büyük kulüp denilen yerlerde. Ama ne gezer? Buradan bakınca Galatasaray'ın gerçekten de tarihî okul kaynaklı büyük kulüp olduğu bir kere kanıtlandı.
Millî takım yeni mi yeni!
Deplasmanda gole boğduğumuz rakibimizi İzmir'de ancak 2-0 yenebildik. Olsun, yendik ya... Hem de yine gol yemeden... Bu arada Kuntz her maçta sahaya yepyeni isimler sürmeye devam ediyor. Kadroyu bu kadar geniş tutmak bir Alman'a göre çok doğru bir iş... Peki, yarınlarda bizim bünyede iç çekişme yaşanır mı? Göreceğiz... Biz zaman içinde neler görmedik, neler yaşamadık mı?
Beşiktaş kâr peşinde!
Çiçeği burnunda sol arka oyuncusu Rıdvan'ı 5-6 milyon avro karşılığı satacak olan (öyle deniyor) Beşiktaş, şimdilerde de Altay'ın aynı yerdeki genci Kazımcan için çalışıyor. Altay 2 milyon avro istiyormuş, Başkan Çebi de "Düşün biraz" diyormuş... Anlaşılan o ki Beşiktaş kasayı zenginleştirecek önce... Şampiyonluk mu? İkisi bir arada olur mu? Üçlü savunma hastası hoca ile sanki biraz zor gibi...
Fenerbahçe ezerek geçti!
Bizim basketbolun en üst liginde Fenerbahçe 4. maçta A. Efes'i, hem de Sinan Erdem'de, silip süpürerek seriyi 3-1 getirip şampiyon oldu. Avrupa Fatihi Efes resmen bitkin idi. Ergin Hoca’nın Micic'i maç boyunca oynatmasına şaştım doğrusu... Fenerbahçe'de şutör usta eller attıkça attı. Fenerbahçe şampiyon olunca yer yerinden oynadı, yazılı ve görsel basında... Peki Anadolu Efes üst üste ikinci defa Euroleague'i kazandığında böyle miydi?
Jesus istilası!
Fenerbahçe'nin yeni Portekizli teknik direktörü öyle bir ekiple işbaşı yapacak ki sormayın... Sayıyı ben tam çıkaramadım. Samandıra falan teftiş ediliyormuş... Acaba düne kadar hangi teknik adam böyle bir istila ortaya koydu? Bu arada Aurelio'nun göreve gelişi en doğru icraat idi. Türkçesi bizim kadar olan Aurelio, o kalabalık kitlenin yapabileceği her şeyi tek başına da yapabilecek niteliktedir. Bakalım önümüzdeki sezon bu kalabalık ne gibi zayiatlara uğrayacak?
Bordeaux bile düşürüldü!
Başlıkta ismi geçen kulüp Fransa'nın en köklü olanlarından... Kimler oynamadı ki bu kulüpte... Şimdi mi? Ligi sonuncu bitirmiş. Bu da bir şey mi? Fransa Futbol Federasyonu mali açıdan feci durum yaşayan kulübü bir alt lige daha düşürmüş. Avrupa futbolu işte bu yüzden bize ciddi farklar atıyor. Hatırlar mısınız İtalya'da koca Juventus bile düşürülmüş, hatta alt lige sekiz puan eksi ile başlatılmış idi... Biz mi? Tövbe tövbe, kimin haddine ki?
