Rus doğalgazını Almanya’ya taşıyacak Kuzey Akım-2 Projesi, hayata geçememişti… Kuzey Akım-1’i ise, arıza gerekçesiyle geçici olarak kapatılmıştı. Peki, son günlerdeki patlamalar neyin nesi?
Petrol ve doğalgaz boru hatları güvenliğinin ne derece kritik olduğunu öteden beri tecrübe ile biliyoruz!.. Şöyle ki, Kuzey Irak Bölgesi istikrarsız hâle geldikten sonra, Kerkük-Yumurtalık Boru Hattının işleyişi bir türlü istikrar kazanamadı. Baltık Bölgesi ve Kuzey Avrupa’da, son günlerde meydana gelen olaylar, ileriye dönük çok büyük çatışmaların habercisi olabilecek nitelikte. Bilindiği üzere Rus doğalgazını Almanya’ya taşıyacak Kuzey Akım-2 Projesi, fiziki bakımdan tamamlandığı hâlde hayata geçirilememişti. Zaten en başından beri, Amerika bu projeye karşı çıkıyordu. Sebebi de, Avrupa’nın enerji yönünden Rusya’ya daha fazla bağımlı olmasını önlemekti. Rusya’nın Ukrayna topraklarına girmesiyle birlikte, bu konuda ABD’nin eli daha da güçlendi. Zira bu projeden çok şey bekleyen Almanya’nın direnci hemen kırılıverdi! Kendisine karşı başlatılan yaptırımlara misilleme olarak, Rusya da Avrupa ülkelerine verdiği doğalgaz miktarında kısıntıya gitti. Bir müddet sonra da arıza olduğu gerekçesiyle, Kuzey Akım-1 boru hattı geçici olarak, süre de belirtilmeden kapatıldı. Avrupa’daki doğalgaz sıkıntısı kriz noktasına doğru tırmanırken ve yaklaşan çetin kışın zorluklarına dair endişeler büyürken, vahim bir gelişme yaşandı. İsveç Ulusal Sismik Ağı (SNSN) bir açıklama yaparak, Baltık Denizi altında, Rus doğalgaz boru hatlarında meydana gelen sızıntılardan sonra büyük patlamalar olduğunu duyurdu…
Kuzey Akım-2 Projesinin yürütücüsü Nord Stream-2 kuruluşundan yapılan açıklamada da, Baltık Denizi'nde, Danimarka’nın Bornholm adasının güneydoğusundaki gaz boru hattında, sızıntı tespit edildiği doğrulandı. Bu açıklamaların hemen akabinde de peş peşe iddialar ortaya atıldı. Bu iddiaları da karşılıklı suçlama ve ithamlar kovaladı… Bir kısmı komplo teorisi olarak nitelendirilebilecek iddiaların işaret ettiği olağan şüpheliler, Amerikan ve Rus istihbarat servisleri!.. Çok enteresan olan nokta şu ki, uzun zamandan beri, Amerikan cenahından Avrupa ülkelerine, bahse konu boru hatlarıyla ilgili güvenlik uyarıları geliyordu. Son olaylardan sonra, bu uyarıların paralelinde, Rusya’ya yönelik suçlamalar uç verdi. O bölgede, Rusya’nın büyük bir denizaltı kapasitesi bulunması; böyle bir eylemi gerçekleştirme kabiliyetine sahip olması, Rusya’yı kolayca hedef hâline getirebiliyor… Ancak yapılan suçlamalara karşı, Kremlin Sözcüsü Peskov çok sert tepki gösterdi ve bu türden iddiaların tam manasıyla “ahmakça” olduğunu ifade etti. Diğer taraftan meydana gelen patlamaların CIA tarafından gerçekleştirilmiş bir sabotaj sonucu olabileceğine dair yorumlar da hayli fazla. Faili kim olursa olsun, bu tehlikeli gelişmenin çok daha vahim olaylara kapı aralayabileceği hususunda ciddi endişeler var.
Malum olduğu üzere, Ukrayna Savaşı; Rusya’nın işgal ettiği doğu bölgelerini, sözde referandum yaptırarak ilhak etmesi, kendi topraklarına katması, savaşın boyutlarını kökünden değiştirdi. Rusya bundan sonra bu bölgelere yapılacak her türlü harekâtı, kendi topraklarına yönelmiş saldırı olarak değerlendirecek… Bu noktada, Batı’dan Ukrayna’ya gelen yardımların mahiyeti ve Rusya’nın bu desteğe karşı ortaya koyacağı tavır çok önemli… Rusya, savaştan önce bir türlü masaya oturtamadığı ABD’yi, Ukrayna üzerinden yürüttüğü bu vekâleten savaştan çıkartıp doğrudan sahaya çekmeye çalışıyor! Putin’in peş peşe yaptığı nükleer silah tehditlerinin temelinde de bu dürtü var.
Soru şu: Amerika Rusya’nın bu stratejisine karşı nasıl hareket edecek? Hâlihazırda yürüttüğü vekâlet savaşında ısrar mı edecek yoksa başka bir davranış mı sergileyecek? Bu durumda Avrupa ülkelerinin tavrı ne olacak? Yani mevcut sıkıntılara katlanarak bugünkü gibi ABD’nin peşinden sürüklenmeye devam mı edecek? Yoksa zaruret hâlini öne sürüp Washington’a itiraz mı edecek?
Her halükârda vaziyet giderek kötüleşiyor. Savaşın genişlemesi ve dünya çapına yayılması endişeleri büyüyor. Doğrusu doğalgaz boru hatlarındaki patlamalar gibi hadiseler de bu endişeleri yeterince besliyor… Rusya, kışın dondurucu soğuğunda Avrupa’ya verdiği gazın vanasını kapattığında tepki çok büyük olur. Dolayısıyla doğrudan böyle bir şey yapmaz. Lakin sebebi ve kaynağı belli olmayan bir patlama sonucu gazın akışı durduğunda, Rusya’ya yöneltilebilecek sabotaj ithamı hangi ölçüde belgelendirilebilir ki? Diğer taraftan, Ukrayna savaşı başlamadan önce, ABD Başkanı Biden, Kuzey Akım-2 Boru Hattını devre dışı bırakma ve projeyi tamamen bitirme gücüne sahip olduklarını açık açık söylemişti!.. Tabiatıyla bu açıklamadan yola çıkılarak, parmaklar olağan şüphelileri işaret ediyor. Bakalım Baltık Denizi altında hangi ülkenin ayak izleri tespit edilecek?..
