Yukarıdaki başlık, Marmaris orman yangınından bir gün önce yani 20 Haziran tarihli gazetemizin manşeti… Arkadaşımız İrfan Özfatura, tam sayfa “Yangına müdahale mi, yalanla mücadele mi?” konusunu işledi.
Orman yangınları ne yazık ki ciğerlerimizi yakmaya devam ediyor!.. Acı gerçek şu ki, bu yangınları tamamen önlemek mümkün değil. Ancak çok iyi bir hazırlık ve doğru-düzgün mücadeleyle, yangınların sayısını ve etkisini azaltma yoluna gidebiliriz. Bu, dünyadaki bütün memleketler için aynı mesele…
Her ülkenin bitki örtüsü dolayısıyla yangına çok hassas coğrafi parçaları vardır. Bizde de Ege Bölgesi bu bakımdan öne çıkıyor. Geçen sene özellikle Muğla’nın Bodrum, Milas, Köyceğiz, Fethiye ilçeleri ile İzmir’in bazı yerlerinde çıkan yangınlarda, yüzlerce hektarlık Orman alanı tahrip oldu. “Yeşil Vatan”ın her bir fidanı bizce çok kıymetli olduğu için, onlarla birlikte içimiz de yanıyor.
Ama biliyoruz ki, tabiatta bir denge var ve yangınlara rağmen, ormanlar; insan eliyle yapılan yeni dikimlerden ayrı olarak, kendi kendine hızla yenilenebiliyor. Bu bizim için büyük bir teselli.
Önceki gün akşam saatlerinde Muğla’nın Marmaris içesinde başlayan yangından yalnızca bir gün evvel, gazeteniz Türkiye; tam da kritik mevsimde, orman yangınlarıyla ilgili çok önemli bir yayın yaptı. Geçen sene, orman yangınlarına dair çok yanlış kurgulanan ve siyasi-ideolojik sebeplerle, pek mantıksız şekilde sürdürülen sathi tartışmaları hatırlatmak babında, “YALANIN ATEŞİ DAHA YAKICI” manşetini attık. Arkadaşımız İrfan Özfatura, tam sayfa hacmindeki haber-yorumunda, “YANGINA MÜDAHALE Mİ YALANLA MÜCADELE Mİ?” sorusunu irdeledi.
Yine geçen seneki orman yangınlarından çok daha fazla konuşulan, Türk Hava Kurumu’nun uçaklarıyla ilgili geniş bir bilgilendirmeyi de 17 Haziran Cuma günkü gazetemizde, arkadaşımız Fatih Selek yaptı. THK’nın bir türlü uçurulamayan uçakları için yaptığı tanımlama, cuk oturuyordu!..
“HURDA HAVADA TANKERİ ARKADA…” 1995 yılından beri, orman yangınları için ihalelere giren, toplam olarak 220 milyon dolar civarında kendisine bedel ödenen THK, acaba niçin uçaklarını bir türlü onarımdan geçirememişti? Geçen yaz mevsimi boyunca devam eden sert siyasi polemiklere rağmen, bu sorunun cevabı bir türlü verilememişti. Veyahut bu cevap verildi de, algı operasyonları ya da kamuoyunu yanıltma seferberliği dolayısıyla vatandaşlar duyamadı, duyduysa da anlayamadı!
Orman yangınlarında havadan müdahale elbette önemli. Ancak en önemli ve etkisi kesin olan müdahale karadan yapılanıdır. Yayınlarımızda bu noktaya dikkat çekmeye çalıştık. Nitekim önceki gün başlayan Marmaris yangınında da, tıpkı geçen seneki gibi, birileri yine (Neden yangın uçakları müdahale etmiyor) teranesini tutturdu. Hâlbuki, uçak ve helikopterlerin yangına müdahalesinin şartlarını unutmamak lazım. Kaldı ki, yapılan bunca tezviratın aksine, hem uçak hem helikopterlerle gerekli müdahale yapıldı.
Dün bütün gün TV kanallarından tekrarlandığı üzere, yangına 20 helikopter ve 14 uçakla havadan, 220 arazöz ve 1494 personelle karadan müdahale devam etti. Ama talihsizlik şu ki, nem düşüklüğü, hararet yüksekliği ve rüzgârın hızı, yangını azdıran unsurlar ve bunların hepsi Marmaris’te devrede…
Her sene medya haberlerinden izlediğimiz üzere, ABD; Avustralya, Kanada gibi geniş topraklara sahip ülkelerde, aylarca devam eden ve söndürülemeyen yangınlarda yüz binlerce hektarlık orman kül olmakta. Türkiye bu ülkelere kıyasla, çıkan orman yangınlarını daha kısa sürede kontrol altına alıp söndürmeyi başarmaktadır. Nitekim 2021 yılında çıkan 787 yangından 741 tanesi ilk 24 saat içinde kontrol altına alınabilmiştir. Kaliforniya’da tam 106 gün devam eden yangını göz önüne aldığımızda, Orman Teşkilatımızın bu alandaki başarısını kolayca anlayabiliriz. Türkiye bu sene, orman yangınlarıyla mücadele konusunda gerekli hazırlığı zamanında tamamladı. Toplamda 55 helikopter ve 20 uçaklık filo kiralama yöntemiyle hizmete hazır hâle getirildi. Ayrıca TSK ile İçişleri Bakanlığı envanterindeki, yangınla mücadeleye elverişli uçak ve helikopter ile gözetleme için temin edilen insansız hava araçlarıyla (İHA) toplam 118 adet hava aracı filosu teşkil edildi...
Burada şu hususu tekrar hatırlatalım. Ne kadar hazırlık yapılırsa yapılsın, yangınların tamamen önlenmesi mümkün değil. Dünyanın en büyük hava araçları filosuna sahip ABD, bu imkânlarına rağmen, yangınlar karşısında her sene acze düşüyor...
Sadede gelelim; orman yangınları maalesef kaçınılmaz. Ve maalesef bir kısmı da kasıtlı biçimde çıkarılıyor!.. Üzerimize düşen iki önemli vazife var. Birincisi çok sıkı tedbirlerle, yangınların çıkmasını olabildiği kadar önlemek. İkincisi de, çıkan yangınlara zamanında ve doğru biçimde müdahale etmek... Bir üçüncüsü de dedikodu ve yalanlara kulak asmamak!..
